| |  |  | ISBN13 978-605-316-223-0 |  | 13,5x21,5 cm, 448 s. | 
 | Liste fiyatı: 468.00 TL İndirimli fiyatı: 374.40 TL İndirim oranı: %20{"value":468.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11464","item_name":"Aşırılığın Peygamberleri","discount":93.60,"price":468.00,"quantity":1}]} | 
 Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Diğer kampanyalar için |  | 
 | 
 |  | Aşırılığın Peygamberleri Nietzsche, Heidegger, Foucault, Derrida Özgün adı: Prophets of Extremity Nietzsche, Heidegger, Foucault, Derrida | Çeviri: Tuncay Birkan Yayıma Hazırlayan: Özde Duygu Gürkan Kapak Tasarımı: Emine Bora, Semih Sökmen | 
 Batı tarihinde birkaç düşünür aşkın ve zorlayıcı kültürel vizyonlar ortaya koymuştur. Bu vizyonlar önceki düşüncelerden kopmaları açısından aşkın, kendilerinden sonra gelen düşünürleri onları büyük bir ciddiyetle ele almaya itmeleri açısından zorlayıcıdırlar. Bu tür vizyonları dile getiren düşünürlere yerinde bir nitelemeyle gündem belirleyiciler adı verilir: Onlar kendilerini takip edenler için düşünsel önceliklerin sırasını belirlerler. Yeni bir şey keşfetme umuduyla sınırda yaşarlar. Nietzsche’den Heidegger, Foucault ve Derrida’ya uzanan çizgi, bence, kendine özgü bir bütünlüğe sahiptir; Batı’nın yakın dönemdeki düşünce tarihinin önemli bir kısmını anlamamıza yardımcı olan bir bütünlüktür bu. Nietzsche’yle birlikte bir şey biter ve yeni bir şey başlar; Derrida’yla birlikteyse bu yeni başlangıç sona eriyormuş gibi görünmektedir. Dahası, bu çizgi ile düşünce tarihimizdeki gittikçe daha fazla kabul gören diğer gerçeklikler arasında bir dizi ilginç bağlantı vardır. Geçmişe baktığımızda, bu çizgi Aydınlanma’nın “başarısızlığı” diye adlandırılagelen şeyle bağlantılıdır. Bugüne baktığımızda ise bu çizgi 20. yüzyıl sonunda yaşayan birçok sanatçı ve entelektüelin hâlâ benimsediği birçok varsayımla bağlantılıdır. Modernizmin ve postmodernizmin varsayımları en güçlü ve tutarlı biçimde burada ele aldığımız düşünürler tarafından dile getirilir. Onlarda dile getirildikleri biçimiyle bu varsayımları incelemek, hâlâ yürürlükte olan görüşleri incelemek demektir. Bu düşünürleri eleştirirken, dolaylı olarak kendimizi eleştiriyoruz. —Allan Megill|  | İÇİNDEKİLER | 
ÖnsözKısaltmalar
 
 Sunuş
 Estetizm
 Romantizm
 Kant
 Schiller, Schelling
 Birlik ve Kriz
 Gadamer ve Estetizm
 
 Birinci Kitap
 Estet Olarak Friedrich Nietzsche
 
 1. Nietzsche ve Estetik
 Kriz
 Estetiğin Merkeziliği
 Apollon ve Dionysos
 Son Yazılarda Estetik Boyut
 “Doğruluk ve Yalan Üstüne”
 Teoriye Karşı
 Mantığın Maskesinin Düşürülmesi
 Böyle Buyurdu Zerdüşt
 
 2. Nietzsche ve Mit
 “Pozitivist” Nietzsche
 Mit ve Kültür
 Mitin Geri Alınması
 Gelecek Mitosu
 Yorum Sorunu
 Sanat ve Yorum
 Dil
 Mit
 
 İkinci Kitap
 Martin Heidegger ve Nostalji İdealizmi
 
 3. Heidegger ve Kriz
 Kriz Fikri
 Heidegger’de Kriz ve Nostalji
 Varlık ve Zaman’da Nostalji
 Varlık ve Zaman’da Kriz
 Siyasi Metinler
 İsteme’den Beklemeye: Teknoloji
 
 4. Heidegger’in Estetizmi
 İdealizm ve Tarih
 Denken Nedir?
 Sanatın Doğruluk Değeri
 Sanat ve Dil
 Dil ve Şiir
 Ayrıcalıklı Metinler
 Öznellik ve İçgörü
 
 Üçüncü Kitap
 Michel Foucault ve Söylemin Eylemciliği
 
 5. Foucault ve Yapısalcılık
 Entelektüel Ortam
 Tarih ve Kriz
 Foucault’nun İlerleyişi: Fenomenoloji
 Fenomenolojinin Ötesinde: Gösterge Yapısalcılığı
 Yapı Yapısalcılığı: Batı Metafiziği
 
 6. Yapısalcılığın Ötesinde
 Derinlik ve Yorum
 Yöntem Parodisi
 Soykütük
 Söylem
 İktidar
 İktidar ve Söylem
 Seks, Cinsellik ve Beden
 
 Dördüncü Kitap
 Jacques Derrida’nın Anlamı Üzerine
 
 7. Krizin Yapıbozumu
 Niçin Derrida?
 Dört Düşünür: Nietzsche, Heidegger, Foucault, Hegel
 Dördün Hâkimiyeti
 Postmodern Paris: Felsefe
 Postmodern Paris: Edebiyat
 Yazının Yazgısı
 Kurmaca Olmak ve Kriz
 Kriz ve Gelenek
 
 8. Sanatın Yapıbozumu
 Levinas ve “Başka” Sorunu
 Yunan-Yahudi-Yahudi-Yunan
 Jabès ve Yazı
 Freud, Modernizm, Postmodernizm
 Freud ve Yorum
 Freud, Derrida
 Kant’ın Yapıbozuma Uğratılması
 
 Sonuç
 Metinler Üzerine Bir Not
 Dizin
 
 |  | OKUMA PARÇASI | 
Önsöz, s. 13-17 Bu kitapta dört düşünüre dair bir yorum sunuyorum: Nietzsche, Heidegger, Foucault ve Derrida. Bu düşünürleri daha geniş bir bağlama, 20. yüzyıl düşünce ve sanatının en özgün ve yaratıcı yönlerinin büyük kısmının kaynağı olmuş olan kriz-odaklı modernizm ve postmodernizm bağlamına yerleştirmeye çalışıyorum. Aslında, bunun her sayfada bariz bir biçimde görüldüğü söylenemeyecekse de, modernizm ve postmodernizm hakkında bir kitap bu. Heidegger’le Gadamer’in açıkça gösterdikleri gibi, yorumlama önyargıyı gerektirir: Yorumcunun yorumlanacak malzemeye dair bir “ön-kavrayış”a sahip olmasını gerektirir. Önyargı kaçınılmaz olduğuna göre, yorumcuya düşen görev kendi önyargılarını ortadan kaldırmak değil, onları açıkça belirtmektir. Bu önsözü tamamlanmış bir yorumun perspektifinden yazarken, okurlara malzemeye ilişkin ön-kavrayışımdan ne öğrenmiş olduğumu göstererek kapatmak istiyorum yorumbilgisel döngüyü. Uzun lafın kısası, okurun daha en baştan, benim bu yorumda nereden yola çıktığıma dair bir fikir edinmesini istiyorum. Bunun kitabın okunmasına yardımcı olacağını umuyorum. Dört düşünürle de işim bitene kadar bunu tam olarak anladığımı söyleyemeyeceksem de, ilk üç düşünüre yönelik yaklaşımım büyük ölçüde dördüncü düşünüre ilişkin okumamın bir ürünü. Nietzsche, Heidegger ve Foucault’nun yazılarında kullandıkları metaforların –ışık ve karanlık, geriye-bakma ve ileri-bakma, özgünlük ve geç kalma metaforlarının– önemi üzerinde ... | Devamını görmek için bkz. |  | 
 |