 | ISBN13 978-605-316-201-8 | 13x19,5 cm, 192 s. |
Liste fiyatı: 78.00 TL İndirimli fiyatı: 62.40 TL İndirim oranı: %20 |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | Kimbilir?7. Basım Liste Fiyatı: 64.00 TL yerine armağan |
Diğer kampanyalar için |  |
|
| Siyah Deri, Beyaz Maskeler Özgün adı: Peau noire, masques blancs Çeviri: Orçun Türkay Yayıma Hazırlayan: Savaş Kılıç Kapak Resmi: Jean-Michel Basquiat Kapak Tasarımı: Emine Bora, Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Eylül 2020 | 3. Basım: Şubat 2022 |
"Bir Çinhintli kendine özgü bir kültür keşfettiği için ayaklanmamıştır. 'Yalnızca' birçok bakımdan artık soluk alamadığı için ayaklanmıştır," diyen Frantz Fanon’un Siyah Deri, Beyaz Maskeler’i ABD’deki Kara Panterler ve Üçüncü Dünyadaki bağımsızlık mücadeleleri gibi siyasi hareketlere ilham kaynağı olmuş, aynı zamanda sömürgecilik ve ırkçılıkla bağlantılı kimlik sorunlarının tartışılmasına öncülük etmiş kitaplardan biri. Irkçılığın, ayrımcılığın —heyhat!—hâlâ gündemde olduğu dünyamızda da modern eşitlikçi düşüncenin klasiklerinden biri olarak güncelliğini koruyor. Siyah gerçekliğini anlamaya çalışırken Fanon, İkinci Dünya Savaşı’na Fransa Özgür Ordusu saflarında katılmış genç adamın savaş sonrasındaki gündelik yaşantısından ve hocası Aimé Césaire’in Siyah kimliğine sahip çıkan düşüncesi ile şiirinden hareket ediyor, uzmanı olduğu psikiyatri ve psikanalizden yararlanıyor; ayrıca felsefeden, özellikle Jean-Paul Sartre’ın Yahudi düşmanlığı ve Siyah-karşıtı ırkçılık üzerine yazılarından hem besleniyor hem de yer yer onlarla tartışarak ilerliyor. Tetikte bekleyen bir bilinç ile şiirsel bir dili birleştiren bu etkileyici metin ırkçılık, sömürgecilik ve "İnsan" üstüne düşünmek isteyenler için.  | İÇİNDEKİLER |
Giriş 1 Siyah ve Dil 2 Koyu Tenli Kadın ile Beyaz Adam 3 Koyu Tenli Adam ile Beyaz Kadın 4 Sömürgeleştirilmiş Kişinin Sözde Bağımlılık Kompleksi Üstüne 5 Siyah’ın Yaşantısı 6 Zenci ve Psikopatoloji 7 Zenci ve Tanıma Sonuç Yerine
 | OKUMA PARÇASI |
Giriş, s. 9-11 Patlama bugün olmayacak. Daha çok erken... Belki de çok geç. Öyle kesin hakikatler kuşanmış değilim kesinlikle. Aklımdan temel nitelikte çarpıcı düşünceler geçmiyor. Bununla birlikte, tüm soğukkanlılığımla, bazı şeylerin söylenmesinin iyi olacağını düşünüyorum. Bu şeyleri söyleyeceğim, haykırmayacağım. Çünkü çok oldu haykırışlar yaşamımdan çıkalı. Hem de çok ama çok oldu... Neden bu kitabı yazdım? Kimse benden böyle bir şey istemedi. Özellikle kitabın seslendiği kişiler. E o zaman? O zaman, sakince, şu dünyada çok fazla budalanın olduğunu söyleyebilirim. Bunu söylediğime göre, kanıtlamam gerekiyor. Yeni bir insancıllığa doğru... İnsanların birbirini anlaması... Renktaşlarımız... Sana inanıyorum İnsan... Irk önyargısı... Anlamak ve sevmek... Dört bir yandan onlarca, yüzlerce sayfa akın ediyor üstüme, kendilerini bana dayatmaya çalışıyorlar. Oysa tek bir satır yeterli olurdu. Verilecek tek bir yanıtla siy... Devamını görmek için bkz. |  |
 | ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Ali Çakmak, "Garrrson! bana biy biya getiy", Virgül Dergisi, 6 Mart 1998 Eğer Paul Valery haklı ve "dil; ete saplanmış Tanrı" ise, Fanon, dilinin çaresizliğini, bozuluşunu, kendini yitirişini, hatta yıkımını göstermekle siyah adamı bir kez daha silahsızlandırmış olmuyor mu Siyah Deri Beyaz Maskeler'le? Üstelik yeryüzünün lanetlileri kendisini, bütün ömrünü Afrika'nın siyasal birliğini sağlamaya, sömürgecilerin ideolojik, psikolojik saldırılarına karşı sömürülenleri silahlandırmaya çalışan biri olarak tanıyorken. Dilini (Tanrısını yani), bir imkânlar yumağı değil de bir engel olarak görmenin, onu, etine saplanmış 'kırbaç Tanrı'dan farksız kabul etmenin, siyah adama nasıl bir faydası olduğunu düşünüyor acaba Fanon? Fransa'ya ayak bastığında ilk iş olarak, 'R'leri yutarak konuşan Martinikli adam miti'ni yıkmak için saatlerce odasında yüksek sesle kitap okuyan zencinin, sokağa çıkıp beyaz adamla daha ilk temasında içine düştüğü gülünçlüğün geçiştiril... Devamını görmek için bkz. |  |
|