ISBN13 978-605-316-199-8
13x19,5 cm, 248 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Liste fiyatı: 208.00 TL
İndirimli fiyatı: 166.40 TL
İndirim oranı: %20
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Kolektif
Metis Ajanda 2025: Ailenizin Ajandası
1. Basım
Liste Fiyatı: 75.00 TL yerine armağan
Diğer kampanyalar için
 
Nathan H. Lents
İnsanın Kusurları
İşe Yaramaz Kemiklerden Bozuk Genlere, Arızalarımıza Genel Bir Bakış
Özgün adı: Human Errors
A Panorama of Our Glitches, From Pointless Bones to Broken Genes
Çeviri: Şiirsel Taş
Yayıma Hazırlayan: Özde Duygu Gürkan
Kapak Tasarımı: Emine Bora
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Ağustos 2020
4. Basım: Ekim 2022

Sık sık insan bedeninin ne kadar mucizevi olduğunu duyar, ona düzülen övgüleri dinleriz. Bedenimizin incelikli işleyişine dair kitaplar raflarımızı doldurur. Oysa bütün o harikulade yönleri bir yana, insan bedeninin milyonlarca yıllık evrim sürecinde ortaya çıkmış bariz kusurları da var. Amerikalı biliminsanı Nathan H. Lents işte bu kusurların hikâyesini anlatıyor.

İnsan retinası niye ters? Diğer hayvanlara kıyasla üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden daha açığız? Bedenimizde niçin gereksiz kemikler var? Dizlerimiz, sırtımız ve belimiz niye sık sık sorun çıkarıyor? Birçok hayvan tek çeşit besinle bütün ihtiyacını karşılayabilirken biz neden "dengeli" beslenmek zorundayız? İnsanda neden işlevsel genlerin yanı sıra bir o kadar da bozuk, işlevsiz gen var? DNA’mız niye geçmiş enfeksiyonlardan kalan milyonlarca virüs "enkazı" içeriyor? Primatlar içinde neden bebek ve anne ölüm oranı en yüksek olan tür biziz? İnsanın bağışıklık sistemi niye kendi bedenine bu denli sık saldırıyor? Baş tacı edilen beynimiz yanılgılara ve kötü kararlar vermeye neden bu denli yatkın?

"Ama kulağa ne kadar tuhaf gelirse gelsin, kusurlarımızın kendine has bir güzelliği var," diyor Lents. “Bizi biz yapan şey kusurlarımız. Bu kitapta ele alacağımız kusurlar, yaşam mücadelesinde kazandığımız galibiyetlerden geriye kalan yara izleridir. Bizler şansımız düşük olduğu halde bu sonsuz evrimsel çatışmadan sağ çıkanlarız; onca riske rağmen dört milyar yıldır azimle sürdürülen direnişin ürünleriyiz. Kusurlarımızın hikâyesi başlı başına bir savaş hikâyesidir."

İÇİNDEKİLER
Giriş: Bak Şu Doğanın Falsolarına

1. İşe Yaramaz Kemikler ve Başka Anatomik Hatalar
2. Muhtaç Diyetimiz
3. Genomdaki Çöp
4. Homo sterilis
5. Tanrı Doktorları Neden Yarattı?
6. Enayi Bir Tür
Sonsöz: İnsanlığın Geleceği

Teşekkür
Notlar
Dizin
OKUMA PARÇASI

Giriş, Bak Şu Doğanın Falsolarına, s. 11-15

İşte size defalarca duyduğunuz bir hikâye: Bütün sistemleri, organları ve dokularıyla insan vücudunun şu inanılmaz güzelliğine, karmaşıklığına ve yüceliğine bakın! Vücudumuza ne kadar derinlemesine bakarsak, o kadar çok güzellik görüyoruz. İnsan vücudunu oluşturan hücreler ve moleküller, görünürde bir soğanın katmanları gibi sonsuz düzeyde karmaşıklığa sahiptir. İnsanlar zihnin zengin dünyasının keyfini çıkarır, hayret verici derecede karmaşık fiziksel işler becerir, besinleri sindirip onları kendi bünyelerindeki madde ve enerjiyle harmanlar, genleri zahmetsizce açıp kapar ve arada bir “sonsuz çeşitlilikte öylesine güzel”* yeni bireyler üretir.

Her nasılsa, bütün bu süreçler bir araya gelip insan yaşamının harikulade karmaşıklığını yaratırken, biz altta yatan mekanizmalardan habersiz yaşarız. Sıradan bir insan ellerindeki hücreleri ve kasları, kollarındaki sinirleri ya da bir müzik parçasını çalmak için gereken ...

Devamını görmek için bkz.
ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER

Didem Doğan, "Kusurlu insan", T24, 13 Eylül 2020

Genellemelerin ve kategorizasyonların, detayları ve biricikliği öldürdüğünü düşünür, ekseriyetle sevmem. Genellemeler ve kategorizasyonlar, somut olmayan durumlara dair olduğunda, özellikle insanların karakter özellikleri, kişilik yapıları, belli durumlara verdikleri tepkiler gibi belirgin olmayan durumlara dair olduğunda beni hep şüpheye düşürür. "Şöyle insanlar böyle yapar, bunu yapanlar A tipi insanlardır, B'ler asla böyle yapmaz!" gibi cümlelere biraz alerjim var. Bu cümlelerin beni köşeye sıkıştırdığını düşünür, onlara isyan edesim gelir. Bundan ötürü belki de mesleğimde de tanı ve teşhislere gereğinden fazla kulak asmam. Hepsi insan icadıdır neticede. Ne tamamiyle karşıyım, ne de iman ediyorum diyelim. Böyle şeyler insanlara fikir verebilir ve düşündürebilir sadece. İnsan genellemelere indirgenemeyecek kadar karmaşık ve katman katman bir türdür bana göre. Soyut kavramlar söz konusu olduğunda her durumun isti...

Devamını görmek için bkz.

Mustafa Arslantunalı, "Kusurlu mucizeler, iki ayaklı müzeler", K24, 11 Mayıs 2021

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Orijinal Vücut Dünyası-Yaşam Döngüsü” adlı ürpertici sergide, plastinasyon adı verilen bir yöntemle çürümez hale getirdiği 200'den fazla insan bedeni parçası ile ölü gövdeleri farklı şekillerde (basketbol oynarken, resim yaparken…) kurgulayan Alman bilimci Gunther von Hagens, “İnsan bedenini anatomik bir hazine, büyük bir harika olarak görüyorum” demişti açılış konuşmasında: “Bu evrim, mühendislik ve zekâ harikası beni şaşırtmaya devam ediyor ve henüz tüm sırlarını bana açıklamış değil.”

Serginin bazı çevrelerde, ‘sanat eseri’ olarak değerlendirilmesine ilişkin olarak ise –sanki biraz kafa karışıklığı sergileyen– şu sözleri sarf etmişti: “Ben insan bedenini güzelleştirerek sergiliyorum. İnsan anatomisi işi, sanat olarak değerlendirilemez. Ancak ‘başyapıt’ olarak değerlendirebilirsiniz.”

"İnsanın ...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X