| ISBN13 978-605-316-181-3 | 13,5x21,5 cm, 432 s. |
Liste fiyatı: 348.00 TL İndirimli fiyatı: 278.40 TL İndirim oranı: %20 {"value":348.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11398","item_name":"Hafıza Sanatı","discount":69.60,"price":348.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Hafıza Sanatı Özgün adı: The Art of Memory Çeviri: Ayşe Deniz Temiz Yayıma Hazırlayan: Özge Çelik, Sadun Sönmez |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Şubat 2020 | 2. Basım: Mayıs 2020 |
İnterneti, arama motorlarını, dijital kitabı, hatta basılı kitapları unutun. Antik zamanlara kadar geri gidip bunların hiçbirinin olmadığı bir dünya hayal edin. İşte o dünyada insan hafızası bir sanat, bir teknik olarak algılanıyordu; kuvvetli ve eğitimli bir hafıza insan faaliyetleri için yaşamsal öneme sahipti. Antik Yunan’da icat edilen hafıza sanatı önce Roma’ya aktarıldı, oradan Avrupa geleneğine yerleşti. Bu sanat yer ve imgeleri hafızaya nakşetme yoluyla ezberlemeyi amaçlıyordu; bilginin –özellikle de dinsel dogmanın– aktarılmasında, ezberletilmesinde, yaygınlaştırılmasında ve hatırlatılmasında eşsiz bir yere sahipti. İnsan zihninde yerlerin ve imgelerin düzenlenişi, hemen her zaman insan ruhunun bütünlüğünü doğrudan etkiliyordu. Yates’in, hafıza sanatının Antik Yunan, Ortaçağ ve Rönesans boyunca geçirdiği dönüşümü inceleyen bu klasikleşmiş kitabının estetik, psikoloji, tarih felsefesi, bilimler ve edebiyat alanlarına paha biçilmez katkıları oldu. Bu kitap karşısında akla şu soru gelebilir: Bir akademisyen, bir yazar nasıl bu kadar derin sulara dalabilir? Yates, bu tarihsel anlatıya hayat veren tutkusunu vaktiyle şöyle dile getirmiş: "Rönesans’ın büyüye dayalı veya batıni hafıza sistemleri benim için büyük bir soru işaretiydi. Sonunda, ardındaki itkinin Rönesans Hermetizm geleneği olduğunun farkına vardım... geçmişin bu geleneklerini ne kadar anlaşılır hale getirmeye çalışsam da, onlarla aramda her zaman asla ele geçiremediğim bir mesafe kalıyordu. Ama peşi sıra gitmeye devam ettim." | İÇİNDEKİLER |
Önsöz
I Klasik Dönem Hafıza Sanatının Latincedeki Üç Kaynağı
II Antik Yunan’da Hafıza Sanatı: Hafıza ve Ruh
III Ortaçağ’da Hafıza Sanatı
IV Ortaçağ’da Hafıza ve İmgelerin Oluşumu
V Hafıza Risaleleri
VI Rönesans Hafızası: Giulio Camillo’nun Hafıza Tiyatrosu
VII Camillo’nun Tiyatrosu ve Venedik Rönesansı
VIII Hafıza Sanatının Bir Türü Olarak Llullculuk
IX Giordano Bruno: Gölgeler’in Sırrı
X Hafıza Sanatının Bir Türü Olarak Ramusçuluk
XI Giordano Bruno: Mühürler’in Sırrı
XII Ramusçu ve Brunocu Hafıza Yöntemleri Arasındaki Çatışma
XIII Giordano Bruno: Hafıza Üstüne Son Yapıtlar
XIV Hafıza Sanatı ve Bruno’nun İtalyan Diyalogları
XV Robert Fludd’ın Tiyatro Hafıza Sistemi
XVI Fludd’ın Hafıza Tiyatrosu ve Globe Tiyatrosu
XVII Hafıza Sanatı ve Bilimsel Yöntemin Doğuşu
Dizin
| OKUMA PARÇASI |
Klasik Dönem Hafıza Sanatının Latincedeki Üç Kaynağı [1], s. 15-17 Teselya’da Skopas isminde bir soylunun verdiği bir ziyafette, Keoslu şair Simonides evsahibinin şerefine lirik bir şiir okur; gelgelelim şiirin bir bölümünde Kastor ve Polydeukes’ten övgüyle söz edilmektedir. Bunun üstüne Skopas şairi tersleyerek methiye için anlaştıkları ücretin sadece yarısını ödeyeceğini, geri kalanını şiirin diğer yarısını ithaf ettiği bu ikiz tanrılardan tahsil etmesini söyler. Biraz sonra, Simonides’e bir haber gelir, dışarıda onu görmek isteyen iki genç adam beklemektedir. Şair ziyafet masasından kalkıp dışarı çıkar, fakat etrafta kimseyi göremez. O dışarıdayken, ziyafetin verildiği salonun çatısı çöker, Skopas’la birlikte bütün misafirler enkazın altında kalarak can verir. Cesetler öylesine darmadağın olmuştur ki onları almaya gelen yakınları yüzleri tanıyamaz. Fakat Simonides her birinin masada nerede oturduğunu hatırladığı için, hangi cenazenin kim... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Ömer Erdem, "Matbaadan önce 'hafıza' vardı!", Hürriyet Kitap Sanat, 6 Nisan 2020 ‘Yer ve ona bağlı imgeleri hafızaya nakşetme yoluyla ezberlemeyi amaçlayan’ bir olgudur ‘hafıza sanatı’. Geçmiş çağların bilgiyi öğrenme kadar onu saklama yöntemidir de. Hele matbaa çağı öncesi ‘idmanlı bir hafızanın yaşamsal önem taşıdığı’ göz önünde tutulduğunda daha böyledir bu’. Antik Yunan, Roma ve Avrupa sanat, edebiyat ve düşünce oluşumunda önemli rol oynayan ve belagatle içli dışlı olan bu sanat, Frances A. Yates’e göre, ‘Avrupa geleneğinin sinir ağı içinde’dir. Antik Yunan’dan Roma’ya, oradan ortaçağ ve Rönesans’a hatta modern bilimin doğuşuna kadar sürekli yorumlanarak güncellenmiştir. Dante, Shakespeare, Bacon, Decartes, Leibniz gibi aktörlerde izlerinin görünmesi bundandır. Hafıza Sanatı dönüşüm kabiliyetiyle, sadece ‘bilginin ansiklopedisini ezberleme, dünyayı hafızada yansıtma olmaktan çıkıp yeni bilgiyi keşfetmek amacıyla ansiklopedi ve dünyayı sorgulamanın a... Devamını görmek için bkz. | |
|