| ISBN13 978-975-342-375-5 | 13,5x21,5 cm, 408 s. |
Liste fiyatı: 310.00 TL İndirimli fiyatı: 248.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":310.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"205","item_name":"Modernizm ve Ulusun İnşası","discount":62.00,"price":310.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Modernizm ve Ulusun İnşası Erken Cumhuriyet Türkiyesi'nde Mimari Kültür Özgün adı: Modernizm and Nation Building Turkish Architectural Culture in the Early Republic Çeviri: Tuncay Birkan Yayıma Hazırlayan: Müge Gürsoy Sökmen Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Kasım 2002 | 5. Basım: Eylül 2020 |
Sibel Bozdoğan'ın ilk kez Washington University Press'ten yayımlanan kitabı şimdi Tuncay Birkan'ın çevirisiyle Türkçe'de. Türkiye'nin siyasi ve entelektüel seçkinleri, 1923'te Türkiye Cumhuriyetinin ilanıyla birlikte Osmanlı İmparatorluğunun enkazından her yönüyle modern, laik, Avrupalı bir ulus-devlet yaratmaya giriştiler. Bu deneyin birçok kamusal ifadesinden biri de, modernleşme programının hem görünür bir simgesi hem de etkin bir aracı olarak modern mimarinin ithal edilmesiydi. O dönemde hâkim durumda olan Osmanlı canlandırmacı üslubu terk edilerek, Türkiye'deki mimarlık mesleği Avrupa modernizminin estetik ilkelerine ve rasyonalist doktrinlerine uygun biçimde baştan aşağı dönüştürüldü. Mimarlık tarihçisi Sibel Bozdoğan, 1908'deki Meşrutiyetin ilanından Kemalist tek parti iktidarının 1950'de sona erişine kadar modern Türk mimarisinin kültürel tarihini ve Avrupa modernizmiyle bağlantılarını anlatıyor. Resmi propaganda yayınlarını, mimarlık meslek dergilerini ve zamanın popüler yayınlarını esas alan Bozdoğan, geniş bir siyasi, tarihi ve ideolojik bağlam içerisinde Türk mimari kültürüne bakıyor; modern mimarinin –özellikle temsili nitelikteki kamu binaları ve idealleştirilmiş modern ev formuyla– nasıl Cumhuriyet inkılabının başlıca görsel ifadesi haline geldiğini gösteriyor ve Türk mimarlarının modern formları rasyonel ve bilimsel zeminde meşrulaştırma ve Türk yapı gelenekleriyle uyumluluklarını gösterme suretiyle bu formları "millileştirme" girişimlerini örnekleriyle sergiliyor. Türkiye'nin modernlik projesinin birçok açıdan eleştirel bir biçimde yeniden değerlendirildiği günümüzde, Kemalizmin mimari mirasının böyle kapsamlı bir biçimde incelenmesi son derece yerinde ve kışkırtıcı... Sosyal tarih ve mekânın örgütlenmesini zevkle okunan bir anlatımla veren bu güzel kitap, yalnızca mimarlık öğrenci ve araştırmacıları için değil, bütün sosyal ve beşeri bilimler için çok ilginç bir kitap. | İÇİNDEKİLER |
Önsöz Giriş: Avrupa'nın Kıyılarında Modernizm 1 İlk Modernler: Osmanlı Canlandırmacılığının Mirası 2 İnkilap Mimarisi: Devrime Biçim Vermek 3 İlerleme Estetiği: Bir Sanayi Ülkesi Tahayyülü 4 Yeni Mimari: Modernist Bir Mesleğin Oluşumu 5 Modern Yaşam: Kübist Evler ve Apartmanlar 6 Milli Mimari: Moderni Millileştirmek Sonuç Notlar Kaynakça Dizin | OKUMA PARÇASI |
Giriş, "Avrupa'nın Kıyılarında Modernizm", s. 15-28 "Bir süre önce, Haliç'in uzak ucunda, 'Avrupa'nın Tatlı Suları' kıyısında, suları yaran kayıkların üzerindeki sayısız gramofonun sızlanışını dinliyordum. Ve Abdülhamid'in öldüğünü, Jön Türkler'in başa geçtiğini, Çarşı'daki tabelaların değişmeye başladığını ve Batı'nın zafer kazanmakta olduğunu fark ettim. İşte bugün karşımızda Ankara ve Mustafa Kemal'in anıtı duruyor! Olaylar hızlı gelişiyor. Zar atılmış durumda: Asırlık bir medeniyet daha yıkılıyor." – Le Corbusier, L'art decoratif d'aujourd'hui, 1925 Le Corbusier'ye göre, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkıntıları üzerinde modern Türkiye'nin kurulması, kendisinin "yirminci yüzyılın gelişiyle" birlikte her yerde dengeli, uyumlu kültürlerin ortadan kalkması olarak gördüğü sürecin bir başka örneğiydi.(1) Türkiye'ye "modern zamanların gelişi" için, 1911'de İstanbul'a yaptığı ilk ziyaretten hemen önce, Jön Türkler'in sahneye çıkı... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Hasan Bülent Kahraman, “Bir modernite öyküsü”, Radikal Kitap Eki, 18 Nisan 2003 Tarihinin her döneminde tartışmalı bir alan olsa da mimarlığın sayısız akademik disiplinin kesiştiği bir odak noktası haline gelişi 19. yüzyılda başlayan bir süreç. Avrupa'nın geçirdiği büyük değişimin doğurduğu kentleşme ve ona bağlı diğer sorunlar mimarlığı sadece kendisiyle sınırlı bir alan olmaktan hızla çıkarıp onu toplumsal rolü ağır basan bir etkinliğe dönüştürmüştür ve mimarlık 1960'ların düşünsel ve toplumsal yaşama getirdiği büyük açılım mimarlığı doğal olarak etkilenmiştir. Dilbilimden kadın hareketine, sinema araştırmalarından yorumbilgisine kadar her düzeydeki yeni oluşumla birlikte mimarlık dünyası da kendisini yeniden biçimlendiriyordu. 1960'ların çok etkili iki ögesi Marksizm ve yapısalcılık mimarlığın gerek kendisiyle ilgili dönüşümlerine gerekse onun farklı yöntembilimlerle kesişimine ilk önemli etkiyi yaptıktan sonra 1970'lerle birlikte patlayan sayısız yeni çalışma alanı ... Devamını görmek için bkz. | |
Şafak Acar , “Modernizm ve Ulusun İnşası: Erken Cumhuriyet Türkiyesi’nde Mimari Kültür”, Virgül, Sayı 59, Şubat 2003 Kitabın adı yeterince fikir veriyor. Bu kadar kısa bir tanıtımda çalışmanın ABD’de Mimarlık Tarihçileri Cemiyeti tarafından ödüllendirildiğini söylemek, içeriğin zenginliğine gölge düşürmek anlamına gelmesin. Kitap II. Meşrutiyet’in ilanından 1950’de tek parti yönetiminin sona ermesine kadar geçen dönemdeki mimari gelişmeleri konu ediniyor. Pek çok araştırmacının zaten dikkatini çekebilecek kitap, “çıkarsız” okumalar için de elverişli. |