ISBN13 978-975-342-974-0
13x19,5 cm, 96 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Yazarın Metis Yayınları'ndaki
diğer kitapları
Ten ve Taş, 2002
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

Halim Şafak, "Yabancı" için derkenar", Bireylikler Dergisi, Ocak- Şubat 2015

"Oidipus’un bedenindeki iki yaradan biri gizlenemeyen köken yarası, diğeri de iyileşmiyor gibi görünen gezgin yarasıdır." Richard Sennett

"’Memleket’ fiziksel bir mekân değil seyyar bir ihtiyaçtır, insan neredeyse memleket daima başka bir yerde bulunacaktır." Richard Sennett

Öteki tartışmasını “yabancı” ile başlatmak mümkündür. Yabancı ise bizden ve bizim gibi olmayandır. Richard Sennett şehir tartışmasını baştan beri bir yanıyla yabancı üstüne kurmuştur. Aslında şehir aynı zamanda yabancının, yerinden edilenin yani ötekinin alanı olmuştur.Yabancı kasabanın ya da kırın tartışması değildir hiçbir zaman da olmamıştır ama yerinden edilenin memleket tartışmasıdır. Herkesin herkesi bildiği bir düzlemde yabancının var olma ve yaşama şansı yoktur. Bu, bugün bile bir şey yapılması mümkün olmayan gerçektir.

Şehirse baştan beri kendini yabancıya göre düzenlemiş ve oluşturmuştur. Özellikle günümüzde şehrin artık kendini iyice gettolara, sitelere bırakmış düzeni tamamıyla yabancıyı o düzenin içinde tutma ve pasifize etme temellidir. Özellikle adını Yahudilere dönük ayırmalardan alan getto bugün şehrin asıl düzeni olmuştur/haline gelmiştir.

Richard Sennett yabancı ya da sürgün tartışmasını on altıncı yüz yılda ticaret merkezi haline gelen Venedik’teki Yahudi gettosu ve hayatını Britanya ve Kıta Avrupası’nda geçiren on dokuzuncu yüz yılın Rus reformcusu Alexander Herzen üstünden yapıyor.

Richard Sennett’e göre Yahudiler tecrit olmaktan çıkar elde edebilen sürgünler içinde başı çektikleri gibi gettolarda belli oranda kendi kaderlerini tayin etme deneyimi de kazanmışlardır. Bunu ekonomiyle ve Yahudilerin oradaki etkisiyle açıklamak mümkündür. Bunlar bile sürgün edilme ve gettolara gönderilmiş olma gerçeğine bir şey yapamaz ama bunun artık dünyanın benimsediği bir deneyim haline geldiğini söylemek için çok fazla neden ve belirtinin olduğunu düşünüyorum. Yerinden etme ya da insanı yabancı hale getirme, memleketi geride bırakma düzeni gücünü modern milliyetçilikten alan otoriter bir devlet pratiğidir

Richard Sennett kitabında Manet’in resimlerini de yabancı tartışmasına dâhil eder. Çünkü Manet şehri resmederken yerinden edilmeler üzerinde durmuştur. Aslında yerinden edilme tarih boyunca kültür sanat edebiyatın başat konularından biri olmuştur. Bu noktada yabancı tartışması hem politik hem de sanatsal anlamda şovenizmi ve ırkçılığı tartışmayı ve reddetmeyi çağırmıştır.

Yabancı ya da öteki kavramı özellikle milliyet kavramı ile ancak açıklanabilir. Richard Sennett göre yabancı modern milliyetçiliğin ürünüdür ve yurdundan edilme ile yakından ilgilidir. Hatta Sennett’e göre milliyetçilik ülkelerini terk edenleri adeta ameliyatla bir uzuvları kesilmiş hastalar gibi göstermiştir.” Bu noktada şehir memleketini terk etmek zorunda bırakılanın yani yerinden edilenin artık bundan sonraki hayatı boyunca içinde yaşamak zorunda kalacağı düzendir.

Richard Senett’in sürgün konusunda Alexander Herzen’i tartışma konusu etmesinin temel nedeni ise Herzen’in sosyalist hareket konusundaki yerinden edilenleri eksen alan umutlarıdır. Bu umudun nedeni mültecilerin yerinden edilmiş olmalarının “onlara kendilerinin ötesine bakma, kendileri gibi yerinden edilmiş başkalarıyla işbirliği kurarak ilgilenme deneyimini veya en azından imkânını” verecek olmasıdır. Ne var ki bu tartışmanın sonucu belirsizdir, belirsiz bırakılmıştır ya da öyle de olmamıştır diyebiliriz. En azından sosyalistlerin ulusçulukla yurtseverlik ya da vatanseverlik gibi sol kabul edilen kavramlar üstünden kurdukları yakınlık ne yazık ki Herzen’in beklediği sonuçlara yol açmamıştır. Tersine modernizmle açıklanması mümkün sorunlu bir özgürlük algısı oluşturmuş ve o özgürlük de kendini totalitarizmle tamamlamıştır. Hatta aynı modernizm dünyada şehrin ayrım ve ayrılıklarla kendini bir soru olarak oluşturmasını sağlamıştır.

Richard Sennett’e göre modern toplumda antropoloji bile özgürlüğe yönelik bir tehdit haline gelmiştir. Çünkü sonuç olarak antropoloji tartışmasının eninde sonunda bir köken tartışmasına dâhil olması kaçınılmazdır. Bu noktada “evrensel yurttaşlık” tartışması da dengesizliği denge haline getirip tartışmayı bitirmiştir. O yüzden “Yabancı, bir evrensel yurttaş olamayacağı, milliyetçilik mantosunu bir kenara fırlatamayacağı içindir ki o ağır kültür bagajıyla baş edebilmesinin tek yolu onu ağır yükünü hafifleten türden çeşitli yerinden etmelere maruz bırakmaktır.”

Yabancı ve yabancı eden tartışması ulus, millet, milliyet, köken gibi kavramlar yerinden eden ve edilen için değer olarak yaşamayı sürdürdükçe yabancı başka bir deyişle sürgün tartışmasının sona ermeyeceği bellidir. Richard Sennett’in Yabancı’da yer alan sürgün üzerine iki denemesinin çaresizce ve umutsuzca altını çizdiği tek gerçek budur. Alexander Herzen’in “Rus olmadan önce bir insandım.” demesi tartışmanın insanın lehine yine çaresizce sonuçlandırılıp bitirilememesinin en çarpıcı saptamasıdır.

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X