| ISBN13 978-975-342-472-1 | 13x19,5 cm, 344 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | “Artık hiçbir suç faili meçhul değil”, Akşam, 7 Haziran 2004 Eric Schlosser'in yayımlandığı her ülkede olay yaratan Hamburger Cumhuriyeti adlı kitabı şimdi Türkiye'de. Kitabında fast food'un önlenemez yükselişini anlatan yazara göre bu kültürün sembolü hamburgerin suç dosyası oldukça kabarık. Bir hamburger mönüsünde neler var? Cevabınız hamburger, buz gibi bir kola ve kızarmış patates ise kesinlikle yanılıyorsunuz. Çünkü Eric Schlosser Hamburger Cumhuriyeti adlı kitabında Amerikan fast food kültürünün karanlık yüzünü ibret verici delillerle ortaya çıkarıyor. Yazara göre hamburgerle sembolleşen fast food kültürünün suç listesi oldukça kabarık: Doğaya yapılan tahribatı hızlandırarak ekolojik dengeyi bozdu; zengin ile yoksul arasındaki uçurumu derinleştirdi; obezite yani aşırı kilo hastalığının ortaya çıkardı. Çıkarmakla kalmadı yaygınlaştırdı da; kültür emperyalizmi yoluyla başka kültürleri yok etti; Hollywood ile işbirliği yapıp popüler kültür denen bir kült yarattı ve milyonlarca kişiyi bu kültüre esir etti... Gayrimenkul fiyatlarını yükselterek ekonomik dengeleri sarstı; sabahlara kadar uzayıp giden sonunda ya ülkeleri ya da futbol kulüplerini kurtaran dost sohbetlerini dededen toruna, kulaktan kulağa aktarılan bir efsaneye dönüştürdü.... Schlosser'in birçok faili meçhul olayı çözen kitabına göre yeni yüzyılın en büyük bu suç makinesi Kaliforniya'da doğdu ve Hollywood şirketleriyle kurduğu kurnaz ittifakla ilk önce tüm dünyaya görüntüsünü yaydı. İnsanlar tarafından tadı ve kokusu çok merak edilince de taarruza geçerek dünyanın en ücra köşelerine kadar ulaştı. Schlosser, pek çok dile çevrilen ve yayımlandığı her ülkede büyük yankılar uyandıran kitabını yazarken de bir dedektif gibi davranıp fast food kültürünü, doğuşundan hızlı servis mucizesinin icadına, kullanılan malzemelerin nasıl elde edildiğinden onları bu kadar lezzetli kılan katkı maddelerine, hayvan çiftlikleriyle ilişkilerinden küreselleşme projesine kadar her yönüyle incelemiş. Sonuçta da ortaya her ne kadar yazarı “Amacım felaket tellallığı yapmak değil” dese de oldukça ürkütücü gerçeklerle dolu bir kitap çıkmış. |