Berna Akkıyal, “83 çevirmenli bir kitap”, Birgün, 8 Temmuz 2006
Kitap Çevirmenleri Meslek Birliği i Mayıs 2006 itibariyle resmen kurulmuş bulunuyor. Birliğin kurulmasından önce çevirmenlerin bir araya gelerek sorunlarını ve olası çözümleri paylaşıp tartıştıkları Kitap Çevirmenleri Girişimi'nin ise mazisi iki sene öncesine uzanıyor. İşte bu ortak girişimin ürünü Yastıkname. Kitabın tam 83 çevirmeni var. Kitabın seçim nedenini, çeviri sürecini ve diğer ayrıntıları, kitabı hazırlayan ve kapsamlı "Sunuşunu yazan Tuncay Birkan'a sorduk. Çevirmenlerin, kitabın çeviri süreciyle ilgili yorumlarından oluşan seçkiyi ise Kül-Edebiyat dergisinin Eylül-Ekim 2005 sayısında yayımlanan "Bir Ortak Çeviri Macerası: 83 Çevirmenin Çevirdiği 1000 Yıllık Japon Metni Yastıkname'ye Dair Birinci Elden İzlenimler" başlıklı dosyadan aldık.
Yastıkname çevirisi Kitap Çevirmenleri Girişimi'nin ilk çalışması mı?
Aslında "çalışma" babından anabileceğimiz pek çok şey yapmıştık kolektif olarak. Çevirmenlerin yayınevleriyle sözleşmeler imzalarken kullanabilecekleri ve onların haklarını mevcut piyasa koşullarını da göz önünde bulundurarak kayda geçiren Tip Sözleşme'yi hazırladık, Çevirmenlere, Yayıncılara ve Okurlara Yönelik Çağrı ve Kılavuz Metinleri hazırlayıp bunları çok sayıda dergide yayınlattık. 2005 yılı TÜYAP Kitap Fuarı'nda yayıncılar ve editörlerle birlikte Türkiye'deki Çevirmen Sorunları'yla ilgili bir panel düzenledik (Bu panelin metnine Sayın Ahmet Yıldız'ın hazırladığı 2006 Edebiyat Yıllığı'nda ulaşmak mümkün), yayınevlerini ziyaret ederek kendimizi tanıtıp işbirliği talep ettik ve en önemlisi bütün bu işleri yapma sürecinde çevirmen kimliğiyle dayanışmayı, haklarımıza sahip çıkmayı, sorunlarımıza ortak çözümler bulmayı öğrendik. Çeviri yönünde de en bastan beri atölye çalışmaları yaptık. Ama kitap olarak hep birlikte çevirdiğimiz ilk eser Yastıkname oldu.
» Sei Şonagon'un eserinin özelliği ne? Niçin bu kitabı seçtiniz?
Medeniyet, edebiyat ve özgürlük gibi kavram ve değerlerin Batı'yla ve onun son iki yüzyıllık tarihiyle özdeşleştirilmeye çalışıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Daha 10. yüzyılda bile Japonya'da son derece güçlü bir estetik anlayışının ve medeniyetin hüküm sürdüğünü ve kadınların ne kadar da özgür bireyler olabildiklerini göstererek herkesi şaşırtacak, ezberleri bozacak bir kitap Yastıkname. Sırf bu yüzden bile çevrilmesi ve okunup tartışılması gerekir.
Projeye farklı dillerden çeviri yapan arkadaşlarımızın eşit mesafeden katılabilmesi için kitabın orijinalinin İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca gibi yaygın dillerden birinde yazılmış olmaması gerekiyordu ve bu kadar çok insan tarafından sağlıklı bir biçimde çevrilebil-mesi için birbirinden nispeten bağımsız bölümlerden oluşması gerekiyordu.
» Kitabı hangi dillerden, kimler çevirdi? Bu seçim nasıl yapıldı?
Kitap İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca ve Japoncadan çevrildi, http://groups.yahoo.com/group/cevirmen/ adresinde faaliyet gösteren girişimimizin e-posta grubuna üye olan çevirmenlerden projeye katılmaya gönüllü olan herkes katıldı. Katılanlar arasında son derece tecrübeli çevirmen arkadaşlarımız olduğu gibi, ilk edebi çeviri deneyimini burada yaşayan arkadaşlarımız da vardı. Herkes çevirisini yaptıktan sonra bir "ikinci göz" olarak fikirlerini almak için bir başka çevirmene de gönderdi; ki bu eşleştirmeler tecrübeli çevirmenlerle çiçeği burnunda çevirmen adaylarını eşleştirme kriteri gözetilerek yapıldığı için, önemli bir eğitim fırsatı, değişik tarzda bir atölye çalışması da gerçekleşmiş oldu çeviri sürecinde.
» Birlikte çalışmanın zor ve avantajlı yönleri neler oldu? Kitabın gözden geçirilmesi süreci zorlu muydu?
Kitap ne kadar parçalı bir yapıya sahip olursa olsun eninde sonunda tek bir yazarın kaleminden çıktığı için belli bir tutarlılık gözeterek çevrilmesi gerekiyordu elbette. Bunun için çeviriye başlamadan önce sitemizin "Forum" bölümünde herkes nelerde zorlandığını yazarak birbirinden yardım istedi ve bu süreç içinde kitapta çok sık geçen unvan ve özel terim ve tabirlere ortak karşılıklar belirlendi. Muazzam emek harcanan bir proje oldu, sonuçta okurların keyifle takip edebilecekleri bir metin çıkarabildiğimizi umuyorum.
» Bu çevirinin Meslek Birliği'nin kuruluş sürecine etkisi oldu mu?
İnsanlar birbirlerine ancak birlikte somut bir şeyler yaparken güvenmeyi öğreniyor, dayanışma denen değer ancak o zaman somutluk kazanıyor. Burada da öyle oldu. E-posta grubumuz ilk kurulduğunda hemen bir kurum olarak örgütlenmeye kalksaydık çok kısa bir sürede hüsrana uğrar ve başarısız olurduk. Biz birbirimize güvenmeyi öğrendiğimiz ve ortaya ses getirici bir şeyler koyabilmenin güzelliğini yaşadığımız
»'Diğerleri ne dedi?'
Hamide Koyukan İlk başta ortak çeviri fikriydi beni cezbeden ve "yeni" olan. Çünkü çeviri benim için hep tek başına yapılan, bireysel bir edim olageldi. Çeviri yapma sürecinde o kadar içselleştirdi-ğim metin, kitap haline geldiğinde artık benim dışıma çıkmış oluyor ve yabancılaşıyor sanki. Yastıknamdyi çevirmeye oturduğumda sanki yalnız değilmişim gibi bir duyguya kapıldığımı söylemeliyim, birlikte bir iş yapıyor olmanın tadını, coşkusunu verdi bana. Bir de çeviri sırasında kararsız kaldığım sözcükler olduğunda kendimi "Acaba diğerleri buna ne demiştir?" sorusunu sorarken yakalamak yeni bir şeydi. "Yoksa yalnız değil miydim, neydim!?"
Kısacası birlikte çeviri yapmaktan keyif aldım, yeni taşındığım mahallenin henüz tanıştığım çocuklarıyla oyun oynamaya dalıp, farkında olmadan akşamı etmek gibi bir duygu verdi.
için Meslek Birliği kurma süreci çok daha rahat ve sancısız geçilebildi. Anlattığım nedenlerle Meslek Birliği'mizin kalıcılığının da bununla orantılı olacağını düşünüyorum
» Şimdi ne tür projeler üzerinde çalışıyorsunuz?
Atölyeler düzenlemeyi, üniversitelerle işbirliği içinde sempozyumlar, ortak çalışmalar yapmayı sürdüreceğiz. Ama sanırım bir daha böyle 80-90 kişi tek bir kitabı çevirme işini yapmayız. Bu olayın güzelliği biricikliğindeydi zaten, ama daha ileride daha küçük gruplar halinde çeşidi antolojiler çevirip hazırlama gibi işler yapılabilir.
»İlk çeviri deneyimim
Güneş Deniz:
Yastıkname'de payıma düşen kısmı çevirirken iki heyecanı aynı anda yaşadım doğrusu. Yaptığım birkaç makale çevirisi sayılmazsa, bu yaptığım ilk edebi çeviriydi ve ilk kez bu kadar çok sayıda çevirmenin ortaklaşa çalıştığı bir projede yer alıyordum. Çeviriye katılanlar olarak küçümsenmeyecek bir iş yaptığımızı düşünüyorum; özellikle de ülkemizde fazla temsil şansı bulmayan Japon edebiyatından önemli bir eser üzerinde çalıştığımız için. Çalışmamız sırasında bambaşka bir kültüre kıyısından da olsa tanıklık etme şansımız oldu.
» Çeviri stratejisi
Gürol Koca Karşılığını tam olarak veremediğim terimlerle karşılaştığımda, huzursuz olur, o terim veya terimler üzerine odaklanırım, çeviri hızım yavaşlar, metin üzerindeki hakimiyetimi zaman zaman yitiririm. Bu sorunlar birbirini takip eder, sonunda ortaya iyi bir iş çıksa dahi memnun olmam. Yastıkname'n'm bana düşen bölümünü çevirirken bir hata yapıyor olabileceğim endişesini diğer çevirilerimdeki kadar yoğun yaşamadım. Bu ortak çevirinin genel olarak, çeviri stratejisi konusunu gündemimize taşımak ve bu konuda fikir alışverişinde bulunmamızı sağlamak gibi bir faydasının da olacağına inanıyorum.