Sedef Tekkan, "Kediler ve İnsanlar", Cumhuriyet Kitap Eki, 20 Ocak 2005
19. yüzyılın sonlarında İngiliz bilimci Francis Galton “kedi topluluk halinde yaşamayan tek hayvandır” demişti. “ Onu evde tutan şey, büyüdüğü evin rahatlığına olan olağanüstü düşkünlüğüdür.” Galton’ın düşüncesi bugün de geçerli, özellikle de insanlarla daha çok iletişim kurdukları için köpekleri tercih eden kişiler arasında.
Ama Doris Lessing bu kişilerden değil, kedilerle iletişim kurmayı tercih edenlerden. 80’lerini süren Lessing, Londra’nın kuzeyindeki, kitap ve kedi tüyü dolu, külüstür eşyalarla döşeli büyük evinde, hâlâ yaşlı kedisinin yalayamadığı postundaki kepeklerle, keçeleşmiş tüylerle uğraşıyor. Kedilere Dair’de de yaşamına girmiş kedilerle kurduğu iletişimin, kuralları çoğunlukla kediler tarafından konan iletişimin çeşitli boyutlarını anlatmak istemiş. Kitapta hikâyeleri anlatılan kedilerin ilki, Siyam kırması gri kedi, kuralları başka biri koyunca çok bozuluyor mesela. Daha çok insanların dostluğunu tercih ettiği için üst kattaki yavrularını terk edip alt kata inen kedi azarı işitiyor: “Mimikleri, beden dili açıkça ‘Çattık belaya!’ diyordu. Ona emrettim: Yukarı çık! Çıktı, surat asarak. Kulaklarını arkaya yatırıp, merdivenlerden yukarı ağır ağır çıktı – adeta azarlanmış ve gözden düşmüş bir köpek gibi: Ama köpeklerdeki gurursuzluktan onda eser yoktu: Tam tersi bana da sinir olmuştu, olup bitene de.”
“Özellikle Kediler” iki dişi hakkında.Yukarıda sözü geçen, annelikten hazzetmeyen Siyam kırması Gri Kedi ve eve sonradan dahil olduğu halde kolay pes etmeyen, “ikinci kedi” konumunu değiştirmek için her fırsattan yararlanan ufak tefek bir başka kırma, müthiş anaç Kara Kedi. İki kedi arasındaki gözde olma yarışını nefis ayrıntılarla anlatıyor bu bölümde Lessing. Mesela şurada: “Gri kedi beğeni toplamak için uzanıp yere yatar, biz güzel kedi, güüüüzzzeeeel kedi deyince, kara kedi onun yanına devrilip yatar, aynı pozu almaya çalışır. Gri kedi esner; kara kedi de esner. Derken gri kedi kanepenin altında sırtüstü kendini kaydırır, kara kedi işte şimdi bozguna uğramıştır, bu numarayı beceremez. O da kalkıp yavrularının yanına gider, zira oraya gelip ona da iltifat edeceğimizi çok iyi bilir.”
Hayatta Kalan Rufus’ta yazara yanaşıp evine yerleşen, evin iki erkek kedisini, Butchkin ve Charles’ı alt edip, birinci kedi olmaya çalışan ama bunu başaramayan hasta ve yaşlı bir erkek sokak kedisi anlatılıyor. “Hayvanlarla birlikte olan herkes bazı anlarda ortak bir dile sahip olmak için büyük bir istek duyar. İşte bu o anlardan biriydi. Başına ne gelmişti, plan ve hesap yapmayı nasıl öğrenmişti, nasıl olup da böylesine düşünebilen bir kedi haline gelmişti? Tamam doğuştan zeki bir kediydi, ama Butchkin’le Charles da öyleydi. [Hem çok aptal kediler de vardır.] Diyelim doğuştan belirli bir yapıdaydı. Ama ömrümde Rufus kadar düşünmeye, bir sonraki hamlesini hesaplamaya böylesine yetenekli bir başka kedi görmedim.” Lessing, Rufus’un insanlara karşı güvensizliğini şöyle açıklıyor: “Birisine duyduğu güven ve sevgide fena halde aldatılmış, bu yüzden de kendini bırakıp tekrar sevememişti.” Kimbilir, belki de Rufus’un sahibi Galton’un soyundan gelme biriydi. Bu bölüm “Kedileri tanıyıp, hayat boyu kedilerle birlikte olunca geriye insanlara karşı duyulandan çok farklı bir hüzün tortusu kalıyor: Onların çaresizliği karşısında çekilen acı, hepimiz adına duyulan suçluluktan oluşan bir tortu” sözleriyle bitiyor.
El Magnifico’nun Yaşlılığı ön ayaklarından biri kökünden kesilen bir erkek kedi hakkında. “Bir gün daha önce hiç duymadığım bir şekilde uluduğunu duyup dışarı baktım, üç ayağının üstünde dengede durmaya çalışıyor, ulumak için kafasını yukarı kaldırıyordu. Bu oynadığı tiyatrolardan biri değildi, yüreğinden gelen derin bir acının çığlığıydı, gerginliği, acısı, şaşkınlığı, kayıp bacağının utancı hafifleyince bir süre uzandı, ama sonra tekrar ayağa kalkıp bağırdı. Bu kanımı dondurdu, çaresizlikten çılgına döndüm, bir karabasan yaşıyor ve anlayamıyordu, ben de ona anlatamıyordum.” Kitap şu sözlerle bitiyor: “Sessizce birlikte oturmamızdan hoşlanıyor….. ona erişmek isteğimin farkında olduğunu bana incelikle belli ediyor, kediye erişmek, kedinin özüne, onun en iyi yönlerine. İnsan ve kedi, bizi neler ayırıyorsa onları aşmaya çalışıyoruz.”
Anlattığı kedilerin her birinin kendine özgü karakter özelliklerini bu tür anekdotlarla ustaca açığa vuran Kedilere Dair, her kediseverin başucu kitaplarından biri olacak. Kitap, yaklaşık 35 yıl önce yayımlanan Özellikle Kediler’in ve 15 yıl önce ona eklenen Hayatta Kalan Rufus’a, 2000’de yayınlanan El Magnifico’nun Yaşlılığı katılarak genişletilmiş hali bu arada. Böyle usta bir yazarın dönüp dönüp hayatına girmiş kedileri anlatma ihtiyacı duyması bile, kedilerle özel bir iletişimi olmayan, hatta çeşitli sebeplerle kedilerden hoşlanmayan ciddi okurların da ilgisini çekmek için yeterli aslında. Bir yandan iyi bir edebiyat metni okurken bir yandan da kedilerden uzak durarak kendilerini nelerden mahrum bıraktıklarını anlamış olacaklar; kedileri ayrı ayrı bireyler olarak “görmeyi” öğrenmiş olacaklar. Daha ne olsun!
Derleyerek çeviren:
Sedef Tekkan
Derlenen Kaynaklar:
-BBC radyosunda Doris Lessing’le yapılan söyleşinin metni: http://www.bbc.co.uk/radio4/discover/archive_interviews/36.shtml
-“One Cat Is Contrite, Another Calculating”, Christopher Lehmann-Haupt, 21 Ekim 1991.