| ISBN13 978-975-342-059-4 | 13x19 cm, 214 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Sosi Dolanoğlu, "Sunuş", s. 7-8 Türkçe'de yalnızca dört oyunu (Gözetim Altında, Hizmetçiler, Balkon, ), iki denemesi (Gayet Düzgün Küçük Kareler Halinde Yırtılıp Kenefe Atılmış Bir Rembrandt'tan Arta Kalanlar, Giacometti'nin Atölyesi) ve yeni yayımlanan bir romanı (Gülün Mucizesi) ile tanınan, şiirleri, diğer romanları ve oyunları dilimize çevrilmemiş Jean Genet'nin belli başlı siyasi makalelerini ve kendisiyle yapılmış söyleşilerden bazılarını derledik bu seçkide. Edebi kişiliğini tamamlayacaklarını ve daha belirgin –ne kadar olabilirse ve Genet'nin izin verdiği kadarıyla– bir Genet portresi çizeceklerini düşünerek seçtiğimiz yazılarda, Genet'nin siyasi tavırlarının yanı sıra hayata, edebiyata, dile, yalnızlığa, otel odalarına, suça, kötülüğe, ihanete, cinselliğe, güzelliğe, ölüme, kısacası eserinde tutkuyla izlediği temalara ilişkin görüşlerinin yer aldığı geniş bir yelpaze sunmak istedik. Bu seçkiyi hazırlarken Genet uzmanı, Institut Mémories de l'édition contemporaine'deki (IMEC) Jean Genet eserleri ve el yazmaları bölümü sorumlusu Albert Dichy'nin hazırladığı ve 1991'de Gallimard Yayınevi'nce L'Ennemi déclaré adıyla yayımlanan eserde yer alan genişletilmiş metinlerden ve notlardan da yararlandık. 1964-1986 yılları arasında, edebi ürün vermekten vazgeçtiği bu yirmi küsur yıllık dönemde Genet, 68 Mayısı'ndan Vietnam Savaşı'na, Kara Panterler'den Filistin davasına, Mağripli göçmen işçiler sorunundan Baader-Meinhof'a, tüm başkaldırı hareketlerine destek vermiş, gösterilere katılmış, yazılar yazmıştır. Nefret ettiği Beyazlar'ın dünyasında "beyaz tenli bir Siyah" olarak yaşayan, işkencecilerine cevap vermek için onların dilini en mükemmel şekilde kullanan bu "lanetli şair", kurulu düzenin yüzüne bir şamar şiddetiyle inen eserleriyle, başında bir dokunulmazlık, ulaşılmazlık halesiyle dolaşan bir "aziz"e dönüşmüştür. Bir piç olarak geldiği ve sürekli dışlandığı bu dünyada, "bir aziz olmayı, yani insanın inkârı olmayı istemekten başka çaresi kalmadığını" söylemiş ve ancak bir azizin ve bir suçlunun olabileceği kadar yalnız yaşayıp yalnız ölmüştür: Hırsız, isyankâr, vatansız ve evsiz bir serseri olarak. |