| ISBN13 978-975-342-606-0 | 13x19,5 cm, 184 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Müjde Arslan, “ Vesikalı Şehir”, Yeni Özgür Politika 18 Mayıs 2007 Uçurtmayı Vurmasınlar filmiyle tanınan Feride Çiçekoğlu’nun Vesikalı Şehir isimli kitabı yayımlandı. Bilgi Üniversitesi’nde uzun yıllardır çok sayıda sinema öğrencisi yetiştiren, Uçurtmayı Vurmasınlar filminin senaristi olarak tanınan Feride Çiçekoğlu’nun kitabı, bir dolmuşta başlayıp, sinema tarihinde bir yolculuğa çıkarıyor. “Şehrin zamanı dişidir” diyen Çiçekoğlu, kitapta kadının erkek bilincindeki ikiye bölünmüşlüğünü, şehir-zaman ilişkisini irdeliyor. Lütfi Akad’ın 1968 tarihli Vesikalı Yarim filmini inceleyen bir grup çalışması olan Çok Tuhaf Çok Tanıdık kitabından feyiz alan ve bu okumayı diğer filmler üzerinde genişleten Çiçekoğlu, kentin seks kölesi kimliğini sinema tarihinden örneklerle sorguluyor. ‘Şehrin ritmi kadındır’ Kitap, şehre, İstanbul’a, sinemaya ve kadın olmaya dair ilişkilere, Çiçekoğlu’nun deyimiyle “çok tuhaf çok tanıdık” bir pencereden soruyor. Kitap, sinemanın sessiz dönemden bugüne kadının erkek bilincindeki ikiye bölünmüşlüğü üzerine duruyor; bir tarafta evdeki kadının şefkat-anne, eş-şefkat eşlemelerine karşılık, sokaklarda dolaşan şehirli kadının seks kölesi, haz kimliği. Bu ayrımı Vesikalı Yarim filminden yola çıkarak, çok sayıda film üzerinde pekiştiren Çiçekoğlu, şehirli kadınla seks köleliğini özdeşleştiren temanın şehrin metropole dönüştüğü maceranın, kapitalist sistemin sinemadaki yansıması olarak da okunabileceğini söylüyor. Çiçekoğlu, kitapta son dönem Türkiye sinemasından da örnekler vererek, şehrin ‘vesikalı’ kimliğinin hala sürdüğüne dikkat çekiyor. Erkeğin şehre bakış açısının şehri gezen kadına seks kölesi gibi kodlamaya yatkın olduğunu, bunun da içselleştirildiğini ifade eden Çiçekoğlu, “Şehrin ritmi dişidir evet, şehrin hareketi, şehirde gezen kadına kodlandı daha farklı hareketlerden en çok öne çıkan kadının hareketi oldu, göz, bakış ona odaklandığı için. Öyle bir dişilik var. Sinema şehirle birlikte gelişiyor, bunun için böyle bir akrabalık var” diyor. Acı kazanımlar Kitapta, film okumaları arasında Feride Çiçekoğlu’nun zaman ve mekan içinde yaptığı yolculuklar da yer alıyor. Film okumalarına kadının özgürleşme süreci de yansıyor bir bakıma. Çiçekoğlu, 30 yıl öncesine nazaran daha rahat hareket edebildiğini belirterek, bunun zor kazanılmış bir rahatlık olduğunu da vurguluyor. Kızının yaşadığı dönem itibariyle şehirde dolaşma biçiminin, bedenine sahip çıkma, kendini görme ve bir genç kadın olarak kendini tasarlama biçiminden ve kendini sınırlamamasından keyif aldığını söylüyor. Geçen 1 Mayıs’ta insanlara yapılanları görünce televizyonun karşısında hıçkıra hıçkıra ağladığını ifade eden Çiçekoğlu, bunu 30 senenin birikmiş acısının ve bu tür şeylerin hala yaşanmasının sarsıntısına bağlıyor. Çiçekoğlu, herşeye rağmen “Bir sürü şeyi açıkça konuşabiliyoruz” diyerek umudunu dillendiriyor. Bu sebeplerle korkularla yüzleşmeyi anlattığı için Korkuyorum Anne filmini de oldukça önemsiyor. |