| ISBN13 978-975-342-332-8 | 13x19,5 cm, 120 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Ayşe Arman, “Sabuha ile Nurettin”, Hürriyet Pazar, 23 Eylül 2001 Bu öyküyü okuyup, "Ne var bunda? Normal" derseniz sizi alnınızdan vururum! Üstelik meşru müdafaaya girer, çünkü kimse beni bu çağda iki insanın birbirini aşk yüzünden 15 yıl bekleyeceğine inandıramaz. Filmlerde, romanlarda filan olur, tamam da, gerçekte bir tek örnek gösterenin elini öperim. Yok. Böyle aşklar artık yok... Sabuha, Nurettin ile tanıştığında 16 yaşında. Birbirlerine vuruluyorlar. Nişanlanıyorlar. Ne var ki, tam evleneceklerken, Nurettin 13 yaşındaki bir kızın o yörenin gençleri tarafından çırılçıplak soyulduğuna tanık oluyor, saldırganları kovalayıp kızı evine gönderiyor. Sen misin onların işine karışan! Nurettin'i tenhada sıkıştırıp zincirlerle saldırıyorlar, o da kendini korumak için bıçakla bir ikisini yaralıyor. Sonuç mu? Cinayete teşebbüsten 13 yıl 6 ay hüküm giyiyor. Sabuha'nın hasretine dayanamadığı için firar ediyor. Tek istediği kızı alıp Suriye'ye kaçmak. Sabuha'nın ailesi izin vermiyor. Kızlarını Almanya'ya gönderiyorlar. Nurettin'e de dağlarda Mecnun gibi yaşamak kalıyor. Yakalanıyor, cezası uzuyor, 15 yıla çıkıyor. Ve işte ondan sonra Sabuha'nın Nurettin'i 15 yıl boyunca bekleme macerası başlıyor... Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, kimse kimseye inanmıyor. Kimse kimseyi 15 gün bile beklemiyor. Kimse kimseye kendini teslim etmiyor. Sabuha ile Nurettin'in hikâyesini Suna Aras'ın kaleminden ağlayarak okudum. Bu kadar gerçek, bu kadar naif, bu kadar temiz bir aşk öyküsü... |