| ISBN13 978-975-342-312-0 | 13x19,5 cm, 128 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | Yalçın Pekşen, “Amiral nasıl battı?”, Akşam, 2 Haziran 2001 Yeni RTÜK yasa tasarısı salt TV ve radyoları değil, yazılı basını da zapturapt altına almaya çalışıyor. Tasarıyı incelerken benim gördüğüm haber yayımlamak bile bayağı zorlaşıyor. Eğer tasarı yasalaşırsa: 'Herhangi bir olayla ilgili her türden vesika ve belgenin kamu davası açılmadan yayınlanması halinde 10 milyar liradan başlayan para cezaları' getiriliyor. Bu ne demek. Ivır-haberler ve magazin dışında haber yapılamayacak demek. Savcılar kamu davası açmazlarsa, haber sonsuza dek unutulup gidecek demek.Peki bu kadar sert önlemleri almayı kim akıl etti, neden etti, sorumlusu kim, kimin başının altından çıktı bunca herze? Yeni çıkan bir kitap sorumlunun RTÜK olmayıp, yine kendimiz (basın) olduğunu ortaya koyuyor. Can Ataklı'nın Tanıklığıyla Amiral Battı Sabah grubunun öyküsünü anlatırken basının, biraz da politikacıların itmesi, ivmesi ve kredisiyle içine düştüğü açmazları sergiliyor. Can Ataklı kadri bilinmemiş ve işten atılmış olmanın kırgınlığı ve kızgınlığı içinde (kitabı okuyanlar bunu hesaba katmalı..) şecaat (özür) arzeden 'mert çingene'ye benziyor biraz. |