ISBN 975-342-209-1
13X19,5 cm, 192 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Yazarın Metis Yayınları'ndaki
diğer kitapları
Etik, Din ve Laiklik, 1995
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

Önsöz, s. 7-9

Kanımca, "müslüman" ülkelerdeki hareketli ve çoğu kez dramatik özellikler gösteren gündemi günü gününe izleyen medyayla, "fundamentalizm", "entegrizm", "radikal İslamcılık", "İslami hareketler", vs. üzerinde ısrarla duran siyasetbilim literatürü arasındaki suç ortaklığına dikkat çekmek gerekiyor. Gazeteciler, "büyük İslam uzmanları" sınıfına yükselmiş siyasetbilimcilerden, temelsiz savları için gereken "bilimsel" desteği talep ediyorlar. Buna karşılık siyasetbilimciler de, bilimsel açıdan daha güvenilir ancak ender rastlanan eserleri geri plana iten etkin ve bedava bir tanıtımdan yararlanıyorlar. 1979 İran Devrimi'nden bu yana "liberal İslam" hakkında yazılmış tek bir kitap biliyorum. Oysa bu süre içinde İslamcılığı inceleyen sayısız çok-satar yazıldı.

Bu kitabın amacı, öncelikle tüm Batı dünyasında, aynı zamanda da müslüman ülkelerde, son derece kafa karıştırıcı bir şekilde "İslam" olarak tanımlanan şey ve bunun çevresinde yaratılan ideolojik duruşu açığa çıkarmaktır. İslam Üzerine Düşünceler görece geniş bir kitleye entelektüel ve bilimsel açıdan güvenilir bilgiler sağlama amacı taşıyan bir yayın dizisi içinde yer alıyor. Geniş kitlelerin sıklıkla sordukları sorulara verdiğim yanıtlarda, siyasetbilimci-gazeteci literatürünün yaydığı tehlikeli indirgemeleri, hoş görülemez basitleştirmeleri aşmak amacıyla, okuyucuya tarihsel, kültürel, teolojik, felsefi ufuk genişliği sağlama tutkusunu da koruyarak, yalın bir anlatım aradım. Gazeteciler ve dolayısıyla onların okuyucu kitlesi açıklamalarımı fazlasıyla "karmaşık" buldu. Bu tepki okulların ve üniversitelerin ders programlarında dinler tarihi ve Akdeniz dünyasının çeşitli ana kültürleri hakkında verilen bilgilerin eksikliğini açıkça göstermektedir. Fransa, Avrupa ve Amerika üniversitelerindeki tarih bölümlerinde, Güney ve Doğu Akdeniz'le ilgili her şeyin "Şark" araştırmaları bölümlerine –tabii eğer böyle bir bölüm bulunuyorsa– bırakıldığını biliyoruz. İspanya gibi bir ülkede bile, Arap-müslüman Endülüs'ün tarihi "Şarkiyatçı" uzmanların işi olarak görülüyor.

Akdeniz'in güney-doğu kıyılarıyla kuzey-batı kıyıları arasındaki sürekli tarihsel kopuşların işareti olan bu eksikliği gidermeye çalışmak yerine, "fazla" uzmanlaşmış yapıtları görmezden gelmekle yetiniliyor; onların yerine, entegrizm ve fundamentalizm hakkında kamuoyunda var olan tahayyüle, İslam tehlikesi, barbarlığın öncüleri olan göçmenlerin istilası gibi temalara uygun düşen çalışmalar yeğleniyor.

Müslümanlarda ise, İslami geleneği ve onun maruz kaldığı ideolojik manipülasyonları insan bilimlerinden ve sosyal bilimlerden yola çıkarak eleştiren, konformist olmayan yapıtlar kolektif sansürden kolayca geçemiyor. Resmi sansür ve İslamcı sansür çoğunlukla birlikte hareket ederek yenilikçi yapıtları gündemden siliyor, ya da bu yapıtların yaygın olarak tanınmasını engelliyor. Üniversite Yayınları Dairesi, 1988 yılının Ekim ayına kadar, Arap ve Fransız dillerinde verdiğim yapıtları basmayı reddetti. Daha da vahimi, Lübnan dışındaki tüm Arap dünyasında, yayıncılar bilimsel çalışmaları basmak ve dağıtmak konusunda büyük güçlüklerle karşılaşıyorlar. Tunus'taki Alef Yayınları, Lectures du Coran (Kuran Okumaları) başlıklı çalışmamın ikinci baskısını ancak iki yıldan fazla süren bir bekleyişin ardından yayımlayabildi. Cezayir'deki Laphomic Yayınları, Mağrip'teki kamuoyunu yakından ilgilendirecek bir yapıtımı aylardır yayımlamadı.

İslam ve müslüman toplumlar hakkındaki eleştirel düşüncenin yayılmasını kısıtlayan ya da engelleyen dolaylı/dolaysız sansürler, kayıtsızlıklar, teknik ve maddi zorluklar, buna karşılık yayınevlerinin ve resmi kurumların fundamentalist literatüre sağladığı medyatik dayanakların ve desteklerin etkinliği ve çeşitliliği de yukarıda söylediğimiz şeylere eklenirse, milyonlarca müslüman için Selamet'in tek yolu olan İslam'ın neden Batılılar'ın tepki odağı haline geldiği anlaşılacaktır. Uzun zamandan beri önceleri sömürgeci güçler, son otuz-kırk yıldır da kendi Ulus-Parti-Devlet'leri tarafından özgürlükleri kısıtlanan halklara demokrasi hocalığı yapmaktan vazgeçmeyen Avrupa devletleri kötümser söylemler ve tehlikeli imgeler yayarken demokratik bir tercih yapmış olmuyorlar. Gilles Kepel'in La Revanche de Dieu adlı yapıtı yayımlanışından yalnızca altı ay sonra tam on dokuz Avrupa diline çevrildi. Bu olağanüstü ilgi –eserin içeriğinden bağımsız olarak– Avrupalı tahayyülünün İslam, müslüman göçmenler ve İslam dünyası hakkında tedirgin edici bir biçimde işlediğine işaret etmektedir. Altını çizdiğim bu psikososyal ve sosyokültürel olgunun dışında, Avrupa'da siyasal, kültürel, eğitsel alanlarda etki-karar mekanizmalarının içinde yer alan kişilerin tümünü, İslam ve Batı Dünyası arasında gerçekleşecek yeni tarihsel karşılaşmanın Akdeniz halklarını ve kültürlerini zayıflatan, parçalayan sürtüşmeler yerine Bağdat, Rey, Kayrevan, Kurtuba ve Fez'deki, 13. yüzyılda Oxford, Sorbonne, Bologna Üniversiteleri'ndeki zengin hümanist deneyimlerle oluşması için uyarmak istiyorum.

Kitabımın bu ikinci baskısına, İslami Aklın Eleştirisi olarak adlandırdığım kavramın sorguladığı şeylerin okuyucu tarafından daha iyi anlaşılmasına yardım edeceğini umduğu dört yeni bölüm ekledim. Bu, zor ancak anımsattığım nedenlerden ötürü ivedi ve vazgeçilmez bir uğraş olacak. Bu uğraşımın meyvesini vermesi için müslüman okurun modernlik düşüncesinin eleştirisini kavrama ve değerlendirme çabasına girişmesi; Avrupalı okurun da teolojik ve felsefi düşünce, dinsel simgeler, karşılaştırmalı edebiyat, hukuk antropolojisi, üç büyük tektanrılı dinin ve Aydınlanma çağından sonra bu dinlerin felsefi-siyasal türevlerinin geliştiği İran-Grek-Türk-Sami alanındaki kültürel alışveriş hakkındaki tarihsel bakışını gözden geçirmesi gerekmektedir.

Bilimsel, entelektüel ve siyasal açıdan gündemde olan bu konuya daha gelişkin ve kaçınılmaz olarak daha "zor" bir eserle dönmeyi düşünüyorum.

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X