| ISBN13 978-975-342-155-3 | 13x19,5 cm, 360 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Yavuz Erten, “ ‘Deli Dumrul’dan Konuşmak”, Gazete Pazar, 17 Mayıs 1998 "Türk-İslam Ruhu" üzerine bir kültür psikolojisi denemesi olarak takdim edilen eserde Saydam, Dede Korkut'un Deli Dumrul öyküsünü psikanalizin ve analitik psikolojinin çeşitli kuramlarının yardımıyla çözümlüyor. Öykünün doğduğu zaman ve yerin özellikleri Türklerin İslamiyet'I kabul dönemini yansıtmakta. Bu yüzden Saydam'a göre, Deli Dumrul'un kişiliğinde, bu kişiliğin karşılaştığı krizde ve bu krizden çıkışında, Türklerin İslamiyet'e geçiş döneminde yaşadıkları karmaşayı görmek mümkün. … Saydam'a göre, "hemen tüm tarihçiler tarafından, Türklerin tarihindeki en önemli dönüm noktası olarak nitelendirilen İslamiyet'in kabulü, bir geçiş dönemi söylevcisi/söylencisi olarak Dede Korkut tarafından 'Deli' Dumrul'un 'us'lanma sürecinde öyküleştirilmiştir." (s. 9) Yazar çok zengin ve çok iyi sentezlenmiş psikolojik kuram katkısıyla bu geçiş sürecini "Ana Tanrıça" efsaneleri ile "Baba Tanrı" inanışı arasında oluşan eksene oturtur. Dumrul "ana" ve "baba" arasında ne çocuk, ne yetişkin, ancak "deli"kanlı bir varoluştadır. Psikanalizde "ayrılma, bireyleşme" süreci olarak adlandırılan bu geçiş, Saydam tarafından, insanlığın tarihsel düzlemde "Doğa"dan "Tin"e yolculuğunun bir mikro-yansımasıdır. Saydam bu olgunun sosyal, dini, psişik, vb. Oluşumlarda göründüğünü ileri sürmekte ve "anacıllık" ile "babacıllık" arasındaki bir gerilim olarak tanımlamaktadır. … Yeni psikoloji eserlerinin çok az sayıda olduğu ülkemizde, Bilgin Saydam'ın eseri bugüne kada yazılmışların içinde en iyilerinden biri olarak her türlü övgü ve takdiri hak etmekte. Okumamak ve kendimizi bu 'diyalog'un içinde yer almaktan mahrum etmek büyük kayıp. |