Şeyhmus Diken, "Kitabın Kebikeç'lik Hâli", Bianet, 30 Kasım 2019
Eski elyazma kitapların zarar verici böcek haşere saldırılarından korunması için üzerlerine adeta bir muska gibi düşülen "ya kebikeç" tılsımlı duası/dileği. Kökenine gelince Hint veya Süryani mitolojisine dayandırılıyor: Böceklere hükmeden meleğin adıymış!
Zaman içinde böceklerden, onca kitaba zarar verecek olan haşereden koruyucu melek Kebikeç, kitapları korumuş da. Peki kitap okumayı felaket sayan iktidarlar, bu sebeple kitapları suç delili olarak teşhir eden, hatta meydanlarda alenen yakan/yaktıranlara karşı kebikeç ne yapmış diye sorarsanız, hiç sormayın en iyisi! Ne yapabilir ki garibim melek kebikeç. Altı üstü bir duacı işte...
Ama inadına matbaanın icadından ve kitapların basılmasından bu yana geçen onca asra rağmen kitap kendini bir ihtiyaç olarak gündemleştirmiş. Şimdilerde kebikeç meleğinin pabucunu dama atıp internet üzerinden sesli kitap moda akımı çıksa da, basılı kitabın alışkanlığı bir başka, kendini sürdürüp okurunu peşinden sürüklüyor. Bunun gerçekliğini en çok kitap fuarlarının sahaf bölümünde gördüm diyebilirim. Uzun kuyruklar oluşturan popüler imzacı yazarları bir yana bırakırsak en büyük ve ilgili kalabalık, sahaf kitapçılardaydı.
Bu sebeple usta John Berger; "Kitap, uzatılan el"dir diyor. Tabi o ele uzanacak olanlara.
Size bütün bunları bir kitaptan parçalar olarak okunacak olan, sonra da koca bir yılın her bir gününe notlar düşülecek kitap gibi bir ajandadan söz etmek için yazdım.
Benim bildiğim on yıldan fazla bir zamandır Metis Yayınları şık ve kullanışlı bir ajanda yayınlıyor. Her yılı ayrı bir konu başlığıyla hem de. Bu senenin bahtına düşen kitapların dünyası ile okuru buluşturan bir ajanda olmuş; Yâ Kebikeç, Metis Ajanda 2020.
Bilge Karasu, Murathan Mungan, Ayhan Geçgin, Sema Kaygusuz, Fatih Özgüven, Tim Parks, Gospodinov, Walter Benjamin, Galeano, Perec, Ginzburg, John Berger, Ursula K. Le Guin gibi 21 yazar; okurken edebiyatın ne işe yaradığına ve yazma meramının hikâyelerine dair kitaplarından süzülmüş, kitaba dair metinleriyle yâ kebikeç'e konuk olmuşlar...
Murathan Mungan; "Her iyi kitap, bir tür gizli otobiyografidir" diyor. Bu sebeple arkadaş olmak için insan seçen, okumak için kitap seçer. Ama iyi kitabı seçen ve okuyan okur da, yazarın dünyasına vakıf olur bir anlamda.
Mısırlılar dermiş ki; "Kitap pek güzel de, ya okur!" O halde Yâ Kebikeç'le buluşmalı.* (ŞD/AÖ)