| ISBN13 978-605-316-044-1 | 13x19,5 cm, 224 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Eylem Aydoğdu, "Etnografik Hikâyeler", Evrensel Gazetesi, 18 Mayıs 2016 Rabia Harmanşah ve Z. Nilüfer Nahya’nın hazırladığı Etnografik Hikâyeler derleme kitabı Türkiye’de alan araştırması deneyimleri yaşayan antropologların yaşadıklarını anlatıyor. Katkıda bulunan Tayfun Atay, Emel Çoşkun, Su Erol, Sanem Kulak Gökçe, Anna Grabolle –Çeliker, Ahmet Kerim Gültekin, Emine Onaran İncirlioğlu, Sophia Kompotiati, Yeşim Mutlu, Patricia Scalco, Burcu Şentürk gibi antropologların alan içerisinde yaşadıkları dil, din, cinsiyet gibi kavramlara karşı oluşan önyargı ve bunun yanı sıra coğrafi bölgelere göre değişen tutum, algı, saptama, empati duygularında araştırma yapan antropoloğun etkilenmesi ile araştırma konusu olan karakterlerin, karşısındakine karşı tutumlarının nasıl olduğuna ışık tutan bir derleme kitabı... Antropologların Serüvenlerine Işık Tutuyor Antropologlar, insanların eylem, düşünce ve duygularını paylaşmak, onların gözüyle dünyaya bakabilmek, bir topluluğun hayatında neler olup bittiğini soğukkanlılıkla tarafsız bir şekilde izleyebilen, gördüklerini, duyduklarını, öğrendiklerini olduğu gibi, kaydetmesi gereken araştırmacılar olarak nitelendiriliyor. Fakat pek çok alan araştırması kitabında yaşanılan zorluklar çok az yer alıyor. Rabia Harmanşah ve Z. Nilüfer Nahya’nın Etnografik Hikâyeler kitabında araştırmalarda yazılmayan, fakat antropologların kendi aralarındaki paylaşımlarını paylaşmak adına bu derlemeyi hazırlama sebepleri olarak öne çıkıyor. Kitabın sunum kısmında Antropolog Tayfun Atay’ın “Türkiye’de hem öğrencilerin dikkatine sunma, hem de kamusal-popüler ilgiye açma yolunda uzunca bir gecikmeyi gidermeye dönük değerli dinamik bir yapıt” olarak dile getirdiği antropologların serüvenlerine ışık tutan bir kitap. Etnografik Hikâyeler cinsiyet, sosyal çevre, ekonomi, öteki olma, ötekileştirme gibi kavramlara bu hikayeler üzerinden bakılarak, okuyucu coğrafyasına göre değişkenlik gösteren fikirlerle tanışma fırsatı veriyor. Günümüz İstanbulu'nda Çoklu Kimlik Müzakeresi Katılımcıların araştırmalarındaki hikayeler; Türkiye’nin alan çalışması hakkında da bilgi sahibi olunmasını sağlıyor. Yeşim Mutlu’nun “Biz ve Onlar” başlıklı yazısında yaşadıkları ile bir Türk Kadın araştırmacı olarak Türkiye’de zorunlu Kürt göçün şeceresi, Patricia Scalco’nun “Alanda Bir Brezilyalı” yazısı ile günümüz İstanbul’unda çoklu kimlik müzakeresi ile cinsellik ve ahlak üzerine bir alan araştırması projesi, Burcu Şentürk’ün kaleme aldığı “Sınıf ve Toplumsal Cinsiyet” bağlamında gecekonduda kadın araştırmacı olmanın duygusunu paylaştığı yazısı, Sanem Kulak Gökçe’nin “Kadın Kapalı Cezaevi Hikâyeleri” gibi birçok başlık altında detaylar anlatılıyor. Araştırmanın içindeki belki de “çıplak gerçeklikle” okuyucuyu tanıştıran Rabia Harmanşah ve Z. Nilüfer Nahya, etnografik araştırmaların bilinmeyen odalarının kapılarını açan Etnografik Hikâyeler derleme kitabı, ülke insanlarını tanıma, anlama fırsatı da veriyor. Antropologların şimdiye kadar dost sohbetlerinde anlattıklarını nitel bir çalışma olarak gün ışığına çıkaran ve belki de araştırmanın yapı taşı olan, Etnografik Hikâyeler derleme kitabında yaşanılan maceraları bünyesinde topluyor. Ayrıca alanında tek olan ve böylelikle bir ilke imza atan Etnografik Hikâyeler sayesinde okuyucu, coğrafyada yaşanılanları anlama, kargaşanın getirileri ve etik sorunları da yeniden değerlendirme fırsatı bulabileceği bir kitaba kavuşuyor. |