| ISBN13 978-975-342-849-1 | 13x19,5 cm, 216 s. |
KAMPANYADA Liste fiyatı: 246.00 TL İndirimli fiyatı: 110.70 TL İndirim oranı: %55 {"value":246.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"971","item_name":"Gülme Sırası Bizde","discount":135.30,"price":246.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Gülme Sırası Bizde 12 Eylül’e Giderken Sermaye Sınıfı, Kriz ve Devlet Yayıma Hazırlayan: Tuncay Birkan Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ocak 2012 | 2. Basım: Şubat 2021 |
1970'lerin başlarında bütün kapitalist ülkelerde yaşanan iktisadi kriz Türkiye'de, yükselen sınıf mücadelesinin de büyük rol oynadığı bir siyasal krizle birleşmiş ve derin bir "hegemonya krizi" ortaya çıkmıştı. Gülme Sırası Bizde, sonunda 12 Eylül Darbesi'ne giden bu süreçte, sermayenin çeşitli kesimlerinin sürekli dile getirdiği çeşitli talepler ile darbe sonucunda devlet biçiminde ortaya çıkan değişim arasındaki yakın ilişkiyi inceleyerek sermaye sınıfının darbede oynadığı rolü saptamaktadır. "12 Eylül'le hesaplaşma" sözünü son yıllarda sıklıkla işitiyoruz. Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu koşullarda bunun mümkün olmadığını düşünen yazar şöyle diyor: Yine de 12 Eylül'e giden süreci ve dönemin kazanan ve kaybedenlerini ortaya koymak, bu hesaplaşmaya küçük bir katkı sunabilir... Dönemin TİSK Başkanı Halit Narin'in darbe sonrasında sarf ettiği "20 yıl işçiler güldü biz ağladık, şimdi gülme sırası bizde" sözü, aslında sermaye sınıfının o dönemdeki konumunu çok iyi özetliyor. Öyle görünüyor ki, darbeden bu yana geçen yıllarda, belki birkaç an dışında, sermaye sınıfı hâlâ gülmeye devam ediyor. Darbelerin sadece ordu içine yuvalanmış bazı kötü niyetli generallerin ve "derin devlet"in örtülü faaliyetleriyle açıklanmaya çalışıldığı, tarihsel analizlerin merkezine sık sık "ceberrut devlet geleneği" kavramının yerleştirildiği bir dönemde son derece uyarıcı bir çalışma. | İÇİNDEKİLER |
Sunuş, Tülin Öngen
Teşekkür
Önsöz
Giriş
1 Kriz, Sermaye Sınıfı ve Devlet Üzerine
1. Sermaye İlişkisinin Bir Biçimi Olarak Devlet Yaklaşımı
2. Kriz ve Sermaye Sınıfı: Krizden Çıkış – Sermayenin Kriz Dönemlerinde İzlediği Stratejiler
3. Sermaye Sınıfının Birlik Koşulları ve Hegemonya Krizi
2 Dönemin Arka Planı (1977-80): Türkiye'de Hegemonya Krizinin Unsurları
1. Dünyada ve Türkiye'de 1970'lerin Birikim Krizi
2. Dönemin Yapısal-Sınıfsal Özellikleri: Sınıf İttifakları ve Siyasal Kriz (Temsili Kriz)
3. Örgütlerin Profilleri
3 Sermaye Sınıfının Krizi Aşma Mücadelesi ve Stratejileri
1. Sermaye Sınıfı ve Hegemonya Krizi: Nasıl Bir Kriz: İktisadi, Toplumsal, Siyasal?
2. Sermaye Sınıfı-İçi Kriz Karşıtı Stratejiler ya da Çatışmadan Uzlaşıya
3. Sermaye Sınıfının Krizi Aşmada İşçi Sınıfına Yönelik Stratejileri
Sonuç
Ek: Sermaye Sınıfının Kriz Gündeminde Öne Çıkan Başlıklar
Kaynakça | OKUMA PARÇASI |
Sunuş, Tülin Öngen, s. 9-15. Tarihsel bilgi ve bilinç olmadan, tarih yapılabilir mi? Tarihsel gerçekler, buna "hayır" demeyi gerektiriyor. Çünkü antik çağdan bu yana yaşanan bütün deneyimler göstermiştir ki, tarihsel bakış açısına, toplumsal gerçekliğin total bilgisine ve öz bilince sahip olmayan bir özne, sayısal olarak ne kadar üstün ya da davasında ne kadar haklı olursa olsun, tarihin seyrini belirleyemez. Ezilen sınıf ve halkların tarihinde bunun aksini kanıtlayacak bir tek örnek bulmak güçtür. Bir kere şu kabul edilmelidir: Tarih, kendi yolunu kendisi bulmaz. Ya da ona birtakım aşkın (tarih ötesi-toplum dışı) özneler yol göstermez. İnsan etkinliğinin nihai bir sonucu olan tarihin seyrini yine insan özneler ve aralarındaki mücadeleler belirler. Tarihsel ilerleme, pek çok koşul ve etmene bağlı bileşik ("tarihsel bileşke") bir süreçtir. Burada doğrusal, kesintisiz ve evrimsel değil, süreklilik kadar kopuşlar da içeren diyalektik bir hareket söz konudur. ... Devamını görmek için bkz. | |
|