 | ISBN13 978-975-342-289-5 | 11x18 cm, 400 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için |  |
|
| | Triton Özgün adı: Triton Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Aralık 2000 |
Triton, Ursula K. Le Guin'in Mülksüzler'ine cevaben yazılmış bir heterotopya... bir karşı ütopya... bir çoğul ütopya. Henüz okumamış olanlar Mülksüzler'le başlamalı. Ama Mülksüzler'i okumuş çok sayıdaki Metis okuruna Triton'u hararetle tavsiye ederiz, hem edebiyat olarak hem de kurduğu karşıtlıkla düşündürücü olduğu için.  | OKUMA PARÇASI |
Michel Foucault, "Heterotopya Nedir?", Şeylerin Düzeni'nden alıntı. Ütopyalar teselli verir: asla gerçek yerlerde geçmemesine rağmen yine de bazı şeyleri gözler önüne serme olanağına sahip oldukları fantastik, sorunsuz bir bölge vardır; devasa caddeleri, enfes bitkilerle dolu bahçeleriyle şehirleri, oraya giden yol hayalî olsa bile kolay bir hayatın yaşandığı kırları anlatırlar. Heterotopyalar ise rahatsız edicidir, belki de buna bir isim vermeyi imkânsız hale getirdikleri ve yaygın isimleri kördüğüm haline getirdikleri veya paramparça ettikleri için, ve daha baştan söz dizimini ve yalnızca cümle kurarken kullandığımız söz dizimini değil, aynı zamanda, kelimelerin ve şeylerin (birbirlerine yakın ve aynı zamanda da karşıt) "bir arada durmalarını" sağlayan daha az belirgin bir söz dizimini de yok ettikleri için. Bu nedenle ütopyalar fabl ve diskurların oluşmasına imkân sağlar: dilin en belirgin özelliklerine uygun içimde akarlar ve temel fabula'nın bir parçasıdırlar; heterotopyalar... konuşmayı kuruturlar, sözcükleri yollarında durdururlar, dil bilgisinin tüm olanaklarına daha kaynağında karşı çıkarlar; mitlerimizi yıkar ve cümlelerimizin şiirselliğini zararlı etkilerden korurlar. Bölüm 1, "Triton'da Sorun veya Der Satz", s. 13-20 Erkekler ko-opunda (Yılan Yuvası) yaşamaya başlayalı altı ay olmuştu. Şu ana kadar her şey yolunda gitmişti. Böylece, saat dörtte, hegemonya lobisinden çıkıp Işıklı Plaza'nın kalabalığı arasında gezinmeye başladığında (Plaza'nın çevresindeki ışıklar ikinci yılN'nin on beşinci ay-ötesinin otuz yedinci gününü gösteriyordu – hem Dünya hem de Mars için, ve hatta tüm o siyasi safsatalar ne derse desin buradaki resmi evrakların pek çoğuna göre de, bu 2112 yılı Bahar'ında herhangi bir gündü) eve yürümeye karar verdi. Bir yandan da şöyle düşünüyordu: Ben makul derecede mutlu biriyim. Duyusal kalkan (yukarı baktı: – Şehir kadar büyüktü) pembe, turuncu ve altın renkli girdaplar oluşturuyordu. Sanki dev bir pasta bıçağı tarafından düzgünce kesilmiş gibi yusyuvarlark görünen Neptün, akıl almaz turkuaz renkler saçarak doğmaktaydı. Memnun muydu? Oldukça. On bin arkadaşının arasında, güçlendirilmiş yerçekimli bir ortamda yürüyüşe çıkmıştı. Tethys? (Hayır, Satürn'ün o minik ayı değil – yüz yirmi beş yıldır şehre adını veren bir araştırma istasyonu.) Diğer yerlerle karşılaştırıldığında, ki kendisi de birkaç farklı yerde yaşamıştı, pek büyük sayılmazdı. Birden merak etti: Yoksa sadece, mutluluk verecek derecede makul biri miyim? Ve kalabalığı yararak ilerlerken gülümsedi. Ve bunun kendisini etraftakilerden ne kadar farklı kıldığını merak etti. Bunu anlamak için (kaldırımdan aşağı adımını attı) herkese ... Devamını görmek için bkz. |  |
|