| ISBN13 978-975-342-124-9 | 13x19,5 cm, 160 s. |
Liste fiyatı: 150.00 TL İndirimli fiyatı: 120.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":150.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"682","item_name":"Doktor March'ın Dört Oğlu","discount":30.00,"price":150.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Doktor March'ın Dört Oğlu Özgün adı: Les Quatre Fils du docteur March Çeviri: Esin Talu Çelikkan Yayıma Hazırlayan: Sosi Dolanoğlu Yayın Yönetmeni: Müge Gürsoy Sökmen Kapak Tasarımı: Semih Sökmen, Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 1996 | 5. Basım: Aralık 2023 |
Günlük tutan bir katil. Bu günlüğü tesadüfen keşfeden bir hizmetçi. Ne yapsın? Günlüğün sahibi, yanında çalıştığı itibarlı ailenin on sekiz yaşındaki dördüzlerinden biri, kendisi ise hapisten yeni çıkmış, hırsızlıktan arandığı için takma adla çalışan, basit bir kız. Polise mi haber versin, kaçıp gitsin mi, dördüzlerden hangisinin katil olduğunu bulmaya mı çalışsın, olanlara göz mü yumsun? Katilin ve Jeanie'nin günlükleri şeklinde gelişir öykü. Cinayetler birbirini izlerken Jeanie katilin günlüğünü okumayı sürdürür. Ta ki bir gün katil, onun her şeyi bildiğini anlayana kadar... 1956 doğumlu Fransız yazar Brigitte Aubert'in seri cinayet yönünden sıkıntı çekmeyen bir ülke olan ABD'de geçirdiği öykü, temposu hiç düşmeyen uğursuz bir oyunda, gerilimi her an ayakta tutan karşılıklı hamlelerle, türün meraklısı okuru, "Merak kediyi öldürür" deyimini doğrulamaya çağırıyor. | OKUMA PARÇASI |
"Oyun Başlıyor", s. 5-17 Katilin Günlüğü İlk seferinde… Hayır, önce size merhaba diyeyim. Merhaba sevgili dostlar. Sevgili yeni dostlar. Merhaba sevgili gizli günlüğüm. Hayatımı ve aileminkini anlatmaya karar vermiş olan sevgili gizli benliğim, merhaba! Ama asıl sözünü etmek istediğim "o". İlk seferinde, yaşım… kesin yaşımı söylemeye gerek yok, diyelim ki çocuktum. Sevimli, ufak bir çocuk. O da küçük bir kız çocuğu idi. Elbise giymişti, kırmızı akrilik bir elbise, parlak kırmızı. Akriliğin bayağı iyi yandığını biliyordum, bir meşale gibi. Elbisesini yaktığımda bağırdı, sonra da yandı. Yanmasını sonuna kadar izledim. Her yanı şişmişti ve gözleri dışarı fırlamıştı. Hâlâ çok iyi hatırlıyorum, oysa çocuktum. Her zaman iyi bir belleğim olmuştur. Onun yandığını görmekten hoşlanmıştım. Öleceğini biliyordum. Bu hoşuma gidiyordu. Bu hoşuma gidiyor. Ölümü tattırmak. Ölümü. Bu, ilk seferdi. Sonra annem geldi ve beni kollarının arasına aldı. Anne... Devamını görmek için bkz. | |
|