 | ISBN13 978-975-342-815-6 | 16x20 cm, 64 s. |
Liste fiyatı: 180.00 TL İndirimli fiyatı: 144.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":180.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"449","item_name":"Descartes Amca'nın Kötü Cini","discount":36.00,"price":180.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için |  |
|
| | Descartes Amca'nın Kötü Cini Özgün adı: Le Malin Génie de Monsieur Descartes Çeviri: Savaş Kılıç Resimler: François Schwoebel |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Nisan 2011 | 6. Basım: Haziran 2022 |
Soğuk bir kış gecesi, bütün şehir uykuya dalmış, Descartes Amca'nın ise içine kurt düşmüş, gözüne uyku girmiyor: İki kere iki yoksa dört etmiyor mu? Acaba Kötü Cin beni kandırıyor mu? Yoksa bu koca dünya bir rüya mı? Küçük Filozoflar Dizisi, 9-14 yaş çocukları için filozofların hikâyelerini anlatan çok güzel resimlenmiş kitaplardan oluşuyor. Diziyle çocukların felsefeye zevkli bir giriş yapmalarını, kendi sorularının peşinden gitme alışkanlığı kazanmalarını amaçlıyoruz. Descartes Amca'nın Kötü Cini, Küçük Filozoflar dizisinin ikinci kitabı.  | OKUMA PARÇASI |
 | ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Elis Şimşon, "Çocuklar Felsefe Yaparsa", HaberTürk Gazetesi, 22 Nisan 2016 Çocuklarla vakit geçiren herkes çok iyi bilir onların hayata taptaze bir açıdan, saf bir merakla baktıklarını. Çünkü çok soru sorarlar, çünkü merak ederler, anlamaya çalışırlar içinde yaşadığımız bu dünyayı. Aristoteles’e göre felsefe merakla başlar. Bu açıdan herkes kabul eder çocukların doğuştan filozof olduklarını. Dünyada olup biten her şey hayret vericidir onlar için. Henüz hiçbir şey kalıplaşmamış ya da donuklaşmamıştır onlar için. Tüm dünya yeniliklerle dolu bir keşif alanıdır. Büyüdükçe unuttuğumuz, unutmak zorunda bırakıldığımız bu gerçeğin farkındadır onlar. Varoluşu, dünyanın işleyişini, ahlak kurallarını, toplumsal ve kültürel kodları anlamaya çalışırken sordukları sorular, bu gerçekle yeniden yüzleştirir bizi ve alıştığımız hayatı ve kurallar yığınını bir anlığına kesintiye uğratır. Hiçbir şeyin olduğu gibi olmak “zorunda” olmadığını idrak ederiz o an, bize yıllardır çok “mantıklı” gelen şeyler bir anda anlamlarını kaybederler. Alışkın olduğumuz kalıpların temelinde çok da sağlam bir ilke olmadığını, aksine her şeyin bir uzlaşımdan ibaret olduğunu fark ederiz. Ama çaktırmayız, yetişkiniz ya (artık bu kaskatı alışkanlıklarla, bu rutinle, bu meraksız ve ruhsuz hayatlarımızda nereye yetişiyorsak?!) Eğer sabırlı ve hoşgörülü bir ruh hali içindeysek, aslında bizim de aklımızın pek ermediği durumu açıklamaya çalışırız, neden sonuç ilişkilerini ortaya koyarak. Fakat çoğu z... Devamını görmek için bkz. |  |
|