| |  |  | ISBN13 978-975-342-515-5 |  | 13x19,5 cm, 360 s. | 
 Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Diğer kampanyalar için |  | 
 | 
 | Dünya Düzeni Nereye? Amerikan Emperyal Jeopolitikası Özgün adı: The Declining World Order America's Imperial Geopolitics | Çeviri: Neşenur Domaniç, Nusret Avhan Yayıma Hazırlayan: Bülent Doğan Kapak Tasarımı: Emine Bora | 
 Dünyanın egemen devletler düzeni sona mı eriyor? Bugünün dünyasında "yurttaş" olmak ne demek? Bir Birleşmiş Milletler var mı gerçekten? ABD'ye Faşizm mi geliyor? Nasıl engellenebilir ABD? Uluslararası hukuk, "teröre karşı savaş"ın kurbanı mı olacak? Dünyayı şirketler mi yönetecek? Şirket küreselleşmesi nasıl engellenebilir? Uluslararası politikaya nasıl müdahale edilebilir? Dünya düzeninin değişmesinde dinin rolü nedir, ne olmalıdır? İnsani bir küresel yönetişim için ne yapmalı? Küresel bir adalet mümkün mü, nasıl? Richard Falk, uluslararası hukuk ve barış girişimleri alanında aktif görevler üstlenen uzman ve üretken bir akademisyen. Dünyanın 21. yüzyıla çok kötü bir başlangıç yaptığını düşünen ve mevcut durumu "küresel faşizm" olarak gören yazar, bu gidişatı durduracak zenginlikte yaratıcı direniş ve değişim güçlerinin ortaya çıkacağını umut ediyor: "Bulunduğumuz anın gelecek konusunda daha fazla sorumluluk paylaşmayı gerektirdiğini anlayanlarımızın sayısı durmadan artıyor. Dünya tarihinin gidişatını değiştirmek ya da Amerikan iktidarını dizginlemek kolay olmayacak. Ne kadar başarı şansımız olduğu hesabıyla değil, neyin doğru ve zorunlu olduğuna dayanarak çaba sarfetmemiz gerekiyor. Engeller çok büyük göründüğü, fakat davamız da bir o kadar haklı olduğu içindir ki yegâne umut sonuçta siyasetin bir imkânsızı başarma sanatı olmasıdır. İnsanlık tarihi boyunca ileri doğru atılan en büyük adımlar, atılıncaya kadar hep 'imkânsız' göründü."|  | İÇİNDEKİLER | 
Türkçe Basıma ÖnsözTeşekkür
 Giriş
 
 Birinci Kısım
 Yapılar, Aktörler ve Failler
 
 Birinci Bölüm
 Devletin ve Devlet Sisteminin Geleceği
 Vestfalya'yı Yeniden Sorgulamak
 Post-Vestfalyen Perspektif
 Post-Vestfalyen Dönemin Dört Çıkmazı
 Yirmi Birinci Yüzyılın Başında Post-Vestfalyen Görünüm
 Son Bir Hatırlatma
 
 İkinci Bölüm
 Bölgecilik
 Arkaplanda Dikkate Alınanlar
 Bölgecilik Aracılığıyla Negatif Küreselleşmenin Engellenmesi
 İmparatorluk İnşasının Önüne Geçmek
 Patolojik Anarşizmi Yatıştırmak
 Pozitif Küreselleşmeyi Teşvik Etmek
 Pozitif Bölgeciliği Teşvik Etmek
 Son Bir Hatırlatma
 
 Üçüncü Bölüm
 Küresel Kurumlar
 Tehdidin Tanımlanması
 Küresel Ekonomik Yönetişim Kuruluşları
 Bölgelerden Oluşan Bir Dünya mı? Bir Dış Politika Hesabı
 Birleşmiş Milletler: Bir Güven Krizi
 Son Bir Hatırlatma
 
 Dördüncü Bölüm
 Küresel Sivil Toplum
 Projeye Bağlanmak
 Dil Politikası
 Ekonomik Küreselleşmeye Verilen Tepkiler
 Sorumlu Küresel Kapitalizme Doğru: Normatif Demokrasi Savunucusu
 Aşağıdan Küreselleşme ve Devlet: Tayin Edici Bir Savaş
 Sonuç
 
 İkinci Kısım
 Normatif Sınırlar
 
 Beşinci Bölüm
 Küresel Adalete Doğru
 Değişen Küresel Bağlam
 Hesap Sorulabilirlik Normlarının Yerine Getirilmesi: Seçenekler ve Mekanizmalar
 Yanıt Tarzları
 Gelecek Vaatleri: Umudun Keşfi
 Son Bir Hatırlatma
 
 Altıncı Bölüm
 Dinsel Diriliş
 Kalkış Noktaları
 Din ile Politikanın Karşılıklı Etkileşiminin Anlatımı: Modernitenin Doğuşu
 Niçin Din? Açılımlar ve Gerilemeler
 İnsani Küresel Yönetişimin Dini Dayanakları
 Din ve İnsani Küresel Yönetişim: Son Gözlemler
 
 Yedinci Bölüm
 Yurttaşlık Meselesi
 Genel Değerlendirme
 Küresel Yurttaşlığın İnşası: 1990'ların Geri Gelişi
 
 Üçüncü Kısım
 Gerileme
 
 Sekizinci Bölüm
 George W. Bush'un Postmodern Jeopolitikasını Kavramak
 
 Dokuzuncu Bölüm
 Irak Savaşı'ndan Sonra Birleşmiş Milletler
 Soruşturmayı Şekillendirmek
 Irak Savaşı ve BM Şart Sistemi'nin Geleceği
 BM Şart Sistemi, Megaterörizm ve İnsani Müdahale
 BM Şart Sistemi İçin İnşacı Bir Gelecek
 
 Onuncu Bölüm
 Yurtseverlik
 11 Eylül'ün Etkisi
 Yurtseverlik Dönemi
 Yurtseverliğin Yenilenmesi
 
 On Birinci Bölüm
 İnsan Hakları ve Sivil Özgürlükler
 Özgürlüklerimize Yapılan Benzersiz Saldırı
 Politikaları Siyasi Ekstremistler Şekillendiriyor
 ABD'nin Askeri Egemenliği
 Krizin Büyüklüğü
 Umudun Keşfi
 Demokrasimizi Yeniden Yaratmamız Gerek
 
 On İkinci Bölüm
 İmparatorluk Faşist mi Olacak?
 Emperyal Bir Moment
 Bush Yönetiminin Yurtiçi ve Yurtdışındaki Radikal Tasavvurlarının Tasviri
 Niçin Küresel Faşizm?
 
 Kaynakça
 Dizin
 |  | OKUMA PARÇASI | 
Türkçe Basıma Önsöz, s. 9-12 2005’in siyasi  gerçekleri, özellikle Ortadoğu'nun geleceği açısından küresel ufukta bir dizi rahatsızlık uyandırıcı siyasi sıkıntıya işaret ediyor. Irak'ta devam eden Amerikan işgali her gün yaşanan şiddet olaylarının kalıcılaşmasına ve bölgenin bağrında hem emperyal bir mevcudiyet hem de dış kaynaklı bir kargaşa duygusu yaratacak gibi görünmektedir. İlk belirtiler ikinci dönem Bush başkanlığının birinci döneme benzeyeceğini, ABD'nin Irak'ta ve bölgenin diğer yerlerinde "demokrasi" olarak tanımladığı şeyi cebren geliştirme çabalarını sürdüreceğini göstermektedir. Buna ek olarak, George W. Bush 2005'te Kongre'de yaptığı yıllık Ulusa Sesleniş konuşmasında İran'a tehdit dolu sözler söylemiş, ABD'yi Tahran'daki mevcut hükümeti devirmeyi tasarlayan müdahaleci faaliyetleri teşvik eden, İran'ın sözde nükleer silahlar geliştirmek için sürdürdüğü programı baltalamak için askeri saldırı tehdidinde bulunan bir konuma sokmuştur. ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney uğursuz bir biçimde, İran'ın sözde nükleer üslerine askeri saldırı başlatması için İsrail'e yeşil ışık yakmıştır. Bölgenin Washington tarafından denetlenmesi için yapılan bu jeopolitik manevra sürerken, dolar düşmekte, petrol fiyatı yükselmekte, dünya ekonomisinin tehlikeli bir uçurumun eşiğine şimdiye kadar hiç olmadığı ölçüde yaklaştığı görülmektedir. Irak halkı da güçlü bir başkaldırı, ezici bir işgal ve olası bir yıkıcı iç savaş arasında sıkışıp kalmıştır. 2005 seçimleri Şiile... | Devamını görmek için bkz. |  | 
|  | ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER | 
Orhan Güneşdoğmuş, “Dünya düzeninin çöküşü”, Radikal Kitap, 13 Mayıs 2005 Dünya düzeni nereye gidiyor? Bu soruya net bir cevabı olan var mı acaba? Dünya düzenine şekil verenler de dahil olmak üzere. Zira ne ABD ne AB ne Çin ne Rusya ne de Ortadoğu'nun seyri, dünyanın geleceğinin net bir profilini vermiyor. Tüm bu unsurların ve bir şekilde bulundukları bölgelerin seyrine şöyle bir baktığımızda da içimizde ürpertiden öte bir şey oluşmuyor açıkçası. Bu konuda bizlere en çok ipucu sunan güç, halihazırda ve maalesef dünya düzenin seyrine dair en net adımları atan ve de bir hayli tartışmalı, zira bir o kadar tehlikeli bir merkez olan melez ülke ABD. Ortadoğu'da attığı ve atmayı planladığı adımlarla kendi dünya düzeni projesini şekillendirmeye ve ifade etmeye çalışan ABD, 'terörizme' karşı dünyanın güvenliğini sağlama bahanesiyle imparatorluk kurma macerasına girmiş gibi gözüküyor. Richard A. Falk, Amerikan emperyal jeopolitikasını ele aldığı kitabı Dünya Düzeni Nereye?'de bu süreci "Hem dikkatleri savaş-barış sorununa çekerek hem de ülke içinde ve dışında imparatorluk projesine karşı çıkan direniş ve barış hareketlerinin doğmasına yol açarak, küresel adalet mücadelelerinin yararına işlemektedir," diyerek değerlendiriyor, biraz da umut aşılayarak. Falk, kitabında dünyanın bu gidişatının küresel faşizme doğru bir yol alış olduğunu ifade etmekle birlikte bunun temelde karşıtını da yarattığına ve umudun halen var olduğuna işaret ediyor. Bugüne kadar u... | Devamını görmek için bkz. |  | 
 |