| ISBN13 978-975-342-404-2 | 13x19,5 cm, 139 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Özgürlükçü Düşüncenin Peşinde Yayıma Hazırlayan: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Şubat 2003 | 2. Basım: Şubat 2014 |
Özgürlükçü Düşüncenin Peşinde daha önce Kovulanın İzi adlı deneme kitabını yayımladığımız Yaşar Çabuklu’nun ikinci kitabı. Günümüzün koşullarında özgürlük mücadelesi nereden boy verebilir? Yeni sosyal hareketleri eski muhalefet biçimlerinden ayıran ne? Yaşar Çabuklu bu sorulara yanıt ararken, iktidar kurumlarının ve tahakküm biçimlerinin geçmişten günümüze geçirdiği değişimleri ve bunun karşısında özgürlükçü muhalefetin yeni deneyimlerini ele alıyor. Farklı zamanlarda farklı nedenlerle kaleme alınmış bu yazıları, bir kitap için yazılmış bölümlermişcesine uyumlu kılan ve yazarın tutkuyla takip ettiği bir tema var: Özgürlükçü düşünce nerede? Gündelik hayat, alt kültürler, otonomlar, rizom, doğrudan demokrasi, dayanışma, küreselleşen medya, yaşam tarzı anarşizmi, Marx, Tolstoy, Weil ve Nietzsche bu arayışın belli başlı uğrakları. Aynı arayışı içinde duyan okurun severek okuyacağı denemeler bunlar. | İÇİNDEKİLER |
Kurumlar ve Tahakküm Kapatılma ve İktidar Güvenlik Toplumu Medya Küreselleşirken Kurumların Gölgesinde
Gündelik Hayat, Otonomi ve Dayanışma Gündelik Hayat ve Anarşi Yeni Sosyal Hareketler Altkültürler ve Mikro Politika Otonomların İzinde Rizom ve Anarşi Geçici Doğrudan Demokrasi Bölgeleri Popüler Kültür ve Muhalefet Şenlik ve Muhalefet Karşılıklı Yardım ve Dayanışma Dayanışmacı Toplumlar
Anarşik Tonlar Klasik Anarşizmden Postyapısalcı Anarşizme Anti-Otoriter Düşünce Karşısında Marx Yirmi Birinci Yüzyıl Anarşizmi Anarşist Bağbozumu Tolstoy: Bir Hıristiyan Anarşisti Weil: Mistik Bir Özgürlükçü İlkellik ve Anarşi Toplumsal Anarşizm Marjinallere Karşı mı? "Olumsuzun" Anarşisi Nietzscheci Anarşizmin Düşündürdükleri Anarko-Feminizm ve Beden | OKUMA PARÇASI |
"Kapatılma ve İktidar", s. 9-12 Bir cezalandırma biçimi olarak düzenli kapatma uygulaması ve hapishane sistemi esas olarak on sekizinci ve on dokuzuncu yüzyıllarda ortaya çıkar. Daha önceki monarşiler sert ve baskıcı niteliklerine rağmen toplum üzerinde yaygın bir kontrol sağlayamamıştır. Birtakım yasalar vardır ama bunlar ne keyfi krallık yönetimi ne de halk tarafından umursanır. Öte yandan gümrük, ticaret vb. konularda yasaları ihlal eden burjuvazi, vergi kaçıran köylülere karşı hoşgörüyle yaklaşır. Suçlular genellikle adaletten kaçar, ancak yakalandıklarında da konulacakları bir hapishane yoktur. Aynı şekilde deliler de toplum içinde serbestçe dolaşırlar, on dokuzuncu yüzyılda kurulacak olan akıl hastaneleri gibi yerlere kapatılmamaktadırlar henüz. On sekizinci yüzyıl sonu ve on dokuzuncu yüzyılda kapitalizmin gelişmesiyle birlikte toprağa bağlı nüfus kentlere göçüp fabrikalarda çalışmaya başlar. İşgücünün serbest dolaşımına eşlik eden sosyal ve politik hareketli... Devamını görmek için bkz. | |
|