| ISBN13 978-975-342-022-8 | 13X19,5 cm, 272 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Kadınlara Karşı Savaş Özgün adı: The War Against Woman Çeviri: Beril Eyüboğlu Yayıma Hazırlayan: Sosi Dolanoğlu Yayın Yönetmeni: Müge Gürsoy Sökmen Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kapak ve İç Baskı Yaylacık Matbaacılık Ltd. Mücellit Örnek Mücellithanesi Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Nisan 1993 |
Kadınlara Karşı Savaş, dünyanın her yerinde kadınlara uygulanan ekonomik, politik ve fiziksel baskıyı belgeleyen bir kitaptır. Kadınlara duyulan nefretin tekil tavırlardan kaynaklanmadığını, sistemli bir ayrımcılığın sonucunda ortaya çıktığını göstermeye yöneliktir. Evde, işte, sokakta, hastanelerde, dinsel ve hukuksal kurumlarda sürekli karşımıza çıkan, yüzleşmemiz gereken bir gerçektir kadınlara karşı savaş. "Patriarkal kültürün tümünde, kadınlardan nefret geçer akçe sayılıyor; her erkeğin (ve pek çok kadının) cebindeki bozuk para misali, herhangi bir davranışın bedelini ödemek –haklı göstermek– için kolayca harcanıyor. Kadınlar, nasıl olurlarsa olsunlar suçlandıkları için ayrımcılığı kanıtlamak kolay değil. Bunu kanıtlayabilmek için sonuçlarını incelememiz gerekiyor." – Marilyn French "Yirmi beş yıllık bir feminizm sürecinden sonra kadınların hâlâ neden şikâyet ettiklerini soranlara, bu kitabı okumalarını önerin. Kadınların ne istediklerini merak ediyorlarsa, cevabı bu kitapta veriliyor." – Carolyn Heilbrun | İÇİNDEKİLER |
Giriş Kadınlara Karşı Sistemli Ayrımcılık Kadınlara Karşı Kurumların Savaşları Kadınlara Karşı Kültürel Savaş Erkeklerin Kadınlara Karşı Kişisel Savaşı | OKUMA PARÇASI |
Giriş, s. 7-30 Genel olarak kabul edilen tarihsel görüş, insanlığın, yırtıcı hayvanlar gibi avcılıkla geçindiği ve erkeklerin kadınları saçlarından tuttuğu gibi mağaralara sürüklediği bir "vahşet" döneminden sonra gelişme kaydederek, erkeklerin kadınlara otomobil kapılarını açtığı bir "uygarlık" evresine ulaştığı doğrultusundadır. Ne var ki, gerçek bunun tam tersi de olabilir. Kimi bulgular insanların, üç buçuk milyon yıl boyunca, kadınlarla erkeklerin eşit tutulduğu, ancak kadınların bir bakıma daha üstün sayıldığı ve erkeklerden daha çok saygı gördüğü küçük topluluklar halinde yaşadıklarının ipuçlarını veriyor. Arkeolojik kalıntılar, bundan yaklaşık on bin yıl önce tanrıçalara tapan, eşitlikçi bir uyum ve refah içinde yaşayan toplulukların varlığına ışık tutuyor.(1) Savaş, zamanımızdan on bin yıl önce ortaya çıkmış olabilir; ancak erkekler, ilk kez Ortadoğu'da başgösterdiği sanılan patriarkayı –güce dayalı erkek üstünlüğünü– yaklaşık İÖ 4000'den itibaren geliş... Devamını görmek için bkz. | |
|