| ISBN13 978-975-342-146-1 | 13x19,5 cm, 62 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | İki Şahit ve Diğerleri Kapak Fotoğrafı: Reha Erdem Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mayıs 1997 |
Bu kitapta "suçu sabit olmayan bir firarî" var. Bu firarînin, mazide birtakım hayalleri olmuş. Bu hayaller, bugün hâlâ, onun gidip herhangi bir mercie teslim olmasına izin vermiyor. O da, bu yüzden, yani teslim olamadığı için, kendini bir türlü temize çıkaramıyor. Peki bu durumda adalet nasıl sağlanacak? İşte bu kitap, Haldun Bayrı'nın ilk kitabı, bu firarînin ilâhî adalet ihtimali üzerine düşünceleri. Düşünceye yoğunlaşmış bir beynin o anki gücünü tanıyanlar için müthiş bir kitap. | İÇİNDEKİLER |
İki Bahar İlâhî Şantaj Yalnızlık Kime Mahsus Münhal Mevki Sevgili Kul Şımarıklığı Cellatsız Zembilde Ahmet Güntan'ın okuduğu şekliyle "Zembilde" "Zembilde"ye Üç Dipnot Dolu Mevki Cioran'dan Bir Sapak Teklifsiz Gözler ve Telaşsız Mevcudiyet Teslim Aynının Aynası Sonsöz niyetine: Zamansız | OKUMA PARÇASI |
"Cellatsız", s. 29-31 "Kötülük yapmamak mecburî, iyilik yapmak seçmeli..." – Cem Sadıkoğlu Bir arada yaşamanın gerginliğini yumuşatacak şahsî sığınaklar, toplumun değişmesiyle paralel olarak gözden geçirilmeli. Fakat, bu gözden geçirme/mesafe alma çabası için gereken güç nereden bulunacak? Başkasının hiçbir şekilde suçlanamayacağı ilke olarak kabul edilse ve suçlamanın yöneltilebileceği daha soyut (dolayısıyla daha ulaşılmaz) failler bulunsa dahi, mesele suçlu arama değil, bağışlanmadır. Bağışlanmanın hiçbir işareti görülemeyeceğine göre, imtina, bu bilinmezliğin tarafımızdan telafi edilmesi yönünde bir çabadır. Başkalığıyla büyüleyen telaşsız mevcudiyeti seyredalmak, bu koşullarda, firarsız mümkün değildir. Suçu sabit olmayan firarî, "istikbaline baktıkça mücrim gibi titrer", ama mazisindeki hayaller yüzünden hiçbir mercie teslim olamaz. Suçlu, insan değil, insanlık durumudur. Mesele, kimin suçlu olduğu değil, kendisi suç... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Yaşar Çabuklu, “İki Şahit ve Diğerleri”, Virgül, Sayı 8, Mayıs 1998 Muzaffer olmak iktidarı paylaşanlara özgüdür. Haldun Bayrı ise denemelerinde bir yenilgiyi anlatıyor. Sadece toplumun yenilgisi değil söz konusu olan, öznenin yenilgisi de aynı zamanda. İçinde yaşadığımız dünya herkesin toplumsal oyundaki rolünü gönüllü/gönülsüz olarak oynadığı bir "özneler sirki"dir. Eğlence ve alışverişin hâkim olduğu bu toplumda "panayır şartnamesi" kuralları geçerlidir. Özne, üzerine yıkılan işlevlerin rehinesidir. Fidyeyi ödemek için ömür boyu didinip durur. Gündelik telaş ve hayhuy ile geçen bir hayatın sonunda ona kala kala "ölümlerden ölüm beğenme" özgürlüğü kalır. Buna rağmen günümüz öznesi kendi ölçüsünü aramayı unutur, kendini bir şey zanneder. Bayrı kitabında öznenin geri çekildiği, kendini silikleştirdiği, iktidarsızlaştırdığı ve teslimiyete yöneldiği bir süreci olumluyor. Batı rasyonalizminin sahiplendiği hafıza aynı zamanda iktidarın cisimlendiği bir alandır, bi... Devamını görmek için bkz. | |
|