| 13X19,5 cm, 144 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Bilginin Temelleri Kapak Resmi: René Magritte |
Kapak ve İç Baskı Yaylacık Matbaacılık Ltd. Mücellit Fatih Mücellit Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Eylül 1984 | 2. Basım: Nisan 1998 |
Kimi düşünürlere göre bilgi, insanı çevreleyen, ondan bağımsız bir evrenden gelir ve algıyla elde edilir. Oysa kuşkucu yöntemler bu görüşün bazı çelişkilere yol açtığını sergiliyor. Daha elde ediliş biçimiyle kuşku uyandıran insan bilgisine güvenilebilir mi? Bu kitabın ilk amacı bilginin kaynağı konusundaki bu çelişkiyi çözmektir. İkinci amacı ise, gerek dış evrenin gerekse insan anlığının fiziksel olduğu görüşünü savunarak, bu dış evrenin bilgisiyle değişen 'ben'in nasıl özdeş kaldığını araştırmaktır. Bilginin Temelleri ilk kez Eylül 1984'te yayımlandı ve bilgi üzerine Türkçe felsefe yazımının temel kitaplarından biri oldu. Kitap bugün için de önemini koruyor: Kullanılan felsefe terimlerini açıklamak amacıyla eklenen sözlükle birlikte okura bilgi sorunu üzerine yetkin bir kaynak sunuyor. | İÇİNDEKİLER |
Önsöz
I. Giriş 1 Modern Düşünce Descartes 2 Aydınlanma ve Algı
II. Kuşku ve Gerçek 3 Genel Görüş 4 Kuşkucu Uslamlamalar 5 Yalın Gerçekliğin Karşıçıkışı 6 Locke'un Gerçekçi Deneyciliği: Tasarımcılık 7 Berkeley'in Eleştirileri 8 Tasarımcılığın Yadsınması
III. Görüngü ve Gerçek 9 Bilgi Kuramında Özdeksizcilik 10 Algının Görüngücü Çözümlemesi 11 "Duyu Verileri" ve "Yapılar" 12 Görüngücülüğün Eleştirisi 13 Özdeksel Varlığın Görüngüsel Bilgisi
IV. Özdek ve Anlık 14 Anlıksal Olgular 15 Descartes ve Etkileşimcilik 16 Özdekçilik 17 Anlıksal Olayların Doğası
V. Kişi ve Özdeşliği 18 Kişinin Özdeşliği Sorunu 19 Süreklilik Kuramı 20 Süreklilik Yeterli midir? 21 Zorunlu Koşul
Kaynaklar Sözlük | OKUMA PARÇASI |
Önsöz, s. 7-11 Bu kitabın konusunun kapsamı dışında kalsa bile, Türkçe'nin bir felsefe dili olarak kullanımı üzerine sunacağım birkaç görüşün hoşgörüyle karşılanacağını umuyorum. Felsefe okuruna ulaşmışken felsefeyi ne ile yapıp ne ile ilettiğimizin tartışmasına girmeden edemezdim. Bunun bir nedeni de, Türkçe felsefe terimlerinin zenginleştirilmesi gereği üzerindeki görüş alışverişinin şu sıralar daha sıklaşmış olması. Çünkü şu sıralar, bir yandan durum değerlendirilerek zenginleştirmenin hangi ilkelere göre yapılması gerektiği üzerine düşünceler üretilirken, bir yandan da Türk Dil Kurumu Felsefe Terimleri Sözlüğü'ne ek olarak yeni terimler önermeyi amaçlayan somut girişimler var. Pek çoğumuz, bunu sevindirici bir gelişme olarak karşılıyor ve Türkçe'ye önemli katkıları olabileceğine inanıyoruz. Ancak, bu gelişmenin getireceği sonuçların önemi düşünülürse, felsefe terimleri üzerine tartışmalara katılanlar ve somut öneriler getirenlerin, aynı ölçüde önemli sorumluluklar y... Devamını görmek için bkz. | |
|