| ISBN13 978-605-316-214-8 | 13x19,5 cm, 144 s. |
Liste fiyatı: 140.00 TL İndirimli fiyatı: 112.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":140.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11450","item_name":"Davet: Konukseverlik Üstüne","discount":28.00,"price":140.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Davet: Konukseverlik Üstüne Dufourmantelle Derrida’yı Konukseverliğin Sorumluluğunu Almaya Davet Ediyor Özgün adı: De l’hospitalite´ Çeviri: Aslı Sümer Yayıma Hazırlayan: Savaş Kılıç Kapak Resmi: Heinrich Aldegrever Kapak Tasarımı: Emine Bora, Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Aralık 2020 |
Jacques Derrida’nın 1996’da verdiği “Konukseverlik Üstüne” seminerinden iki oturumla birlikte, seminerleri dinleyen Anne Dufourmantelle’in “Davet” başlıklı metni yer alıyor bu kitapta. Kitabın kendisi bir konukseverlik sahnesi gibi tasarlanmış: Derrida o zaman genç bir felsefeci olan Dufourmantelle’in “davet”ine uymuş, kapısını açtığı seminerinin metnini ona teslim etmiş; Dufourmantelle’in metni de Derrida’nın seminerine kitabın kapısını açmış ve baştan sona eşlik etmiş. Jacques Derrida felsefe ve edebiyatın klasik metinleri ile güncel gelişmelere aynı anda başvurarak konukseverliğin yasa ve koşullarını sorguluyor; sadece bireysel değil toplumsal düzlemde de koşulsuz bir konukseverliğin mümkün olup olmadığı, nasıl mümkün olduğu üstüne düşünüyor. Felsefenin hayatın anları ya da olayları üzerine düşünmenin bir yolu olduğunu gösteren bu metinler düşünülmemişi bulup çıkarmak, üstüne düşünmek ve düşündürmek isteyen Derrida’nın felsefesi için de uygun bir “giriş kapısı”. | İÇİNDEKİLER |
Anne Dufourmantelle Davet
Jacques Derrida Yabancı Sorunu: Yabancıdan Gelen
Jacques Derrida Konukseverlik Adımı / Konukseverlik Yok | OKUMA PARÇASI |
Jacques Derrida, Yabancı Sorunu : Yabancıdan Gelen, Dördüncü Oturum (10 Ocak 1996), s. 9-11 Yabancı sorunu/sorusu, yabancıya ait bir soru değil midir? Yabancıdan gelmiş soru? “Yabancı sorunu” demeden önce belki de net biçimde ortaya koymak gerekiyor o halde: yabancı’nın sorusu. Bu vurgu farkını nasıl anlamalı? Bir yabancı sorunu var diyorduk. Onu acilen ele almak gerekiyor – olduğu haliyle ele almak. Tabiatıyla. Ancak yabancı sorunu, ele alınacak bir sorun olmadan önce; bir kavramı, bir temayı, bir problemi, bir programı ifade etmeden önce, yabancı’nın sorusudur, yabancıdan gelmiş bir sorudur ve yabancıya bir soru, yabancı’ya yöneltilmiş bir sorudur. Sanki yabancı öncelikle ilk soruyu soran yahut ilk sorunun sorulduğu kişiymiş gibi. Sanki yabancı söz konusu / soru-halindeki-varlıkmış (l’être-en-question), soru-halindeki-varlığın bizzat sorusu, soru-varlık yahut sorunun soru-halindeki-varlığıy... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Emek Erez, "Derrida ve konukseverlik", Gazete Duvar, 7 Ocak 2021 “Merhaba dedi kadın, hiç korkmayın ev size açıktır. Ona kabul odasına kadar eşlik etti, burada kare omuzlu, açık ve güler yüzlü, genç bir adam, onu karşılamak üzere ayağa kalktı. Size kocamı tanıştırayım dedi, genç kadın, oturma odası için yer göstererek, iyidir siz de seveceksiniz onu. Tabii, hepimizi seveceksiniz, diye ekledi genç adam neşeyle. Derken, onu şöyle bir süzüp çamurlu giysilerine kirli yüzüne baktıktan sonra: Size nereden geldiğinizi sorabilir miyim?” dedi.” (1) Blanchot’nun “İdil” anlatısında karakteri Alexandre Akim düşkünler yurduna sürgün edilmiştir ve bu alıntı onun karşılanma sahnesini anlatır. Bakıldığında konuksever bir karşılanma gibi görülebilir bu ancak üzerine biraz düşündüğümüzde, bazı koşullar içerdiğini fark ederiz. “Hepimizi seveceksiniz” de hissedilen buyruk ve “nereden geldiğinizi sorabilir miyim” sorusundaki ona dair olanı öğrenme isteği. Yabancının gelinen ortama d... Devamını görmek için bkz. | |
|