| 0 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Zeki Bulduk, “Orta Dünya’dan Kalbe Doğru…”, Kitap Zamanı, 25 Eylül 1998 Romanlarında alegori –benzeşim– yapmadığını, alegorinin sanata yapılacak en çirkin saldırı olacağını belirten J.R.R. Tolkien yazdıklarının gerçekliğine inanmaktadır. Yazarın inandıklarını tartışmak değil niyetim. Fakat teşbih hususunda kendisini yanılttığı kanaatindeyim. Gerçi bu konu Avrupa'da alegori-masal tartışmalarının merkezinde yer aldı ve Tolkien kendisini bu iki grubun yorumlarından da uzak tuttu. (…) Popülarizmin başını alıp gittiği zamanımızda Yüzüklerin Efendisi'ne olan teveccühün fazlalığı (Türkiye şartlarında) elbette güzeldir. Fakat kitaptaki remizlerin sağlıklı okunması için iktidar, irade, ihtiyat, işbirliği, cesaret, sorgulama gibi kavramların altının doldurulması gerektiği kanaatindeyim. Yoksa Tolkien okuyanlar ya da okumayanlardan olmanın hiçbir anlamı yoktur. Arayış ya da kaçış edebiyatına göre de tavsif edilen Yüzüklerin Efendisi, yok ettiğimiz dünyayı imar etmemiz için fırsatımız olduğunu da ima eder. Gözümüzü tabiata çeviren yazar; kartalları, ağaçları, atlarıyla bir dünyanın boş yere seferber olmadığını anlatır. Ve topyekûn kurtuluşa giren yol yine insanın kalbinden geçmektedir. İhtirassa kalbin en büyük düşmanıdır. Çinliler "Büyük yol kolaydır; ama insanlar yan yolları yeğler" der. Şimdi, yan yollara kaymadan Orta Dünya'ya dalabilirsiniz... |