| 0 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | A. Ömer Türkeş, “Korkak ve Canavar”, Virgül, Sayı 51, Mayıs 2002 Barış Müstecaplıoğlu’nun Korkak ve Canavar’ı Türkçe yazılan fantezi romana ilk örnek. Halk masalları ve efsanelerindeki devler, cinler, periler yaşadığımız coğrafyanın fantastik dünyasının geleneksel aktörleriydi. Müstecaplıoğlu, yaratısını onlarla sınırlamıyor; yeni ırklar, yeni canavarlar yaratmış, canlılar dünyası ile ölüler evrenini aynı hikâyede buluşturmuş. Şövalyeler, köylüler, değişik yaratıklar bir arada yaşıyor, ama iktidar kavgaları da tıpkı günümüzde olduğu gibi bütün şiddetiyle devam ediyor. Hikâyenin en heyecan verici unsurları ise kara büyüyle yaratılan “mutant” yaratıklar. Dörtleme biçiminde düşünülen Perg Efsaneleri dizisinin ilk kitabı olarak okuduğumuz Korkak ve Canavar’da Leofold, Guorin ve Geryan gibi olumlu karakterlerle de tanışıyoruz. Ne var ki yazar onlara yekpare bir iyilik zırhı giydirmemiş. Zayıf ve güçsüz yanları, acı ve kederleri, vicdan muhasebeleri ve intikam duyguları olan bu karakterler, birlikte yol alırken kendilerindeki derinlikleri de keşfediyor, kahraman adına değil başkalarına yardım etmek için kahramanlık yapıyorlar; öyleyse bir anlamda oluşum romanı da diyebiliriz Korkak ve Canavar için... Kendisini baştan sona sıkılmadan okutturabilecek bir edebi metnin iyi bir roman olduğunu kabul edersek, Korkak ve Canavar’ın iyi bir roman olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. |