| ISBN13 978-975-342-077-8 | 13x19,5 cm, 384 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Dosya, “Çılgın kalabalıkta tek başına”, Radikal Kitap Eki, 6 Temmuz 2001 Kate Millett, akıl hastalığını, ancak kapatarak müşahede altında tutabilen sisteme karşı sivri bir eleştiri getiriyor Tımarhane Yolculuğu'nda. Toplumu, McDonald'laştırarak manipüle eden ve kusursuzluğu hedefleyen Amerikan hükümetine, aşırılıklarla dolu kişilik yapısı ve siyasi görüşlerinden dolayı ters düşen Millet, tedavi edilmesi gereken bir akıl hastası konumuna ge(tiri)lir. Delilik olarak tanımlanan karabasana, dışlanıp bir yere kapatılma deneyimine yapılan bu yedi yıllık yolculuğu kaleme almasının bir nedeni, olanları yeniden yaşayarak benliği onarma işlevi sağlamaksa, bir nedeni de aynı 'gemiye' binmiş ya da binmek üzere olan kişilere yardımcı olmaktır. Kitabının ilk bölümünde 'manik dönem' diye tanımlanan döneminin coşku ve dinamizminin yansımasını, ikinci bölümde bu ruh halinin zararlı görülüp engellemesinin ve isteği dışında kapatılmasının öyküsünü, son bölümde ise acınası bir kalıntı haline gelmiş insanın hayatla zorlu mücadelesini anlatan Millett; arkadan kilitlenen kapıların ardındaki hastane odalarını Dante'nin cehennemindeki döngülere benzetirken ve hastalığın bir suç olarak görülmesinden dem vururken gerçekten de son derece gerçekçi ve tüyler ürpertici bir manzara çiziyor. Bir insanı istemeksizin içeri tıkıp sonsuza değin özgürlüğünden yoksun kılmanın, elektroşok gibi gerçekte işkence olan 'tedavi'lere teslim etmenin faşistlikten başka bir şey olmadığını idrak eden Millett'e hak vermemek elde değil doğrusu. |