Orhan Tüleylioğlu, “Kesintisiz bir devrimdi aşk”, Milliyet Sanat, Nisan 2009
Roman, öykü ve şiir kitaplarıyla tanınan, bir çok ödüle değer görülen Onur Caymaz, farklı alanlarda sürdürdüğü bu verimli çalışmasını Yaz Tarifesi adlı şiir kitabıyla sürdürüyor. Kitap, Tren Bileti ve Vapur Jetonu başlıklı iki bölümden oluşuyor. Şair kitabında, aşkın zengin izleğini takip ediyor; aşk ve hüzün arasındaki ince çizgiyi biraz daha netleştirmeye çalışırken insanı acılarıyla, özlemleriyle, beklenti ve umutlarıyla yüzleşmeye davet ediyor.
Şair, geçmiş ile şimdi arasındaki o alacakaranlık bölgeye cesurca yelken açıyor. Bu yolculukta gittikçe büyüyen bir özlem eşlik ediyor ona.
üç gün geçti yıllardır yok gibi
bir sesti oysa, günün solgun ışığından bir kesit
sessizliğe bürünmüş bir ölü dalga, Kerem gibidir
anı olur, bahar gelir kül olur yana yana
çağlanın çıktığı gündü diyelim
uzunca bir ayrılıktan sonra
...
üç gün oldu bir düş gibiymiş zaman, iyiyim
biliyorum bir ağaç aslı gibidir, benzemez hüzne
bir dal, asılı kalır da sessizliğe ölmez kimse
bir pencere Aslı gibidir yani, açılır uzak bir iskeleye
yakın dursan biraz daha, kendini, hayatı sevdirsen
üç gün geçti, üç yıl geçti sanki içimden...
Yazlardan güzlere doğru bir yolcudur şair, kalbi bombalı pankart. Her yere gidilir yazdan. Bir gemi çizer ayrılıklardan, aynı anlama gelir rüzgâr ve zaman. Uzun bir romandır hayat. Sevinç ile gözyaşı yan yana durur. Ona göre aşk bir masaldır, yağmurla söylenir. Bir anda odalar soğusa da eşyalar hep sıcak kalır. Kaybettiği anlamı bulmaya çalışır şair. Ağaçların yeşerirken çıkardığı sesi dinler. Bir gülüşün tarihçesini tutar. Kalbini yakar, eriyen bir gemi sulara karışır.
Kuşlar nereye uçar, nereye akar ırmaklar, sözler nereye... Bu bir sorudur, çoktan gitmiş günlerdir; tarihi olmayan eski çağ...
ah sevgilim bütün bulmacaların karelerinde
yazgısına asılı duran bütün notalarda
sevgilim ardımdan kapıyı kapadığında
telaşlı çocuk yüzünde, süt kokusu sabahın
sevgilim dolaylı tümleç, önlüğünde kalan tebeşir
etütler prensesi, kıymalı yumurtalar ustası
sevgilim seni düşününce duramıyorum
yeni bir isim buluyorum her şeye
Aşktan yola çıkan şairin okuru tutkuyla götürdüğü yer yine aşk olur. Çünkü, umudu sürdüren utku aşktır...
az önce yaz, unutulmuş bir kadın resmiydi
geçip gitti her şey, bir ortaçağdan geçip gittim
kesintisiz bir devrimdi aşk ve uçurtmalar
soylu eşkıya! gurbetin akşamlarına benzerdim
hep aynı soru,
yoruldum artık yok mu sonu
sonra kesintisiz bir devrim gibi
cevabın yakıcılığı
cevabın yakıcılığı...
Onur Caymaz, şiirin yaratabileceği güzelliklerin peşini bırakmıyor; iç yaşamın en incelikli devinimlerini her zamanki özenli ve yalın diliyle ele alırken, ayrılığı, aşkı ve hüznü sorgulamayı da ihmal etmiyor.