Ahmet Cemal, “Bir Sezen Aksu Kitabı...”, Cumhuriyet, 21 Aralık 2006
Yıllar önce, Sezen Aksu için ilk kaleme aldığım yazının başlığı, yanılmıyorsam eğer, "Bir Sezen Aksu Şarkısı"ydı.
Bu kez ise, "Bir Sezen Aksu Kitabı"; çünkü elimizde pek de alışılmadık bir kitap var. Sezen Aksu'nun "Sezen" diye imzaladığı önsözün her satırından yansıyan alçakgönüllülüğe rağmen, pek çok şeyler anlatan, pek çok şeyler düşündüren bir kitap.
Metis Yayınları'nın Müge Gürsoy Sökmen'in yönetmenliğini yaptığı Metis Edebiyat dizisinde, kapağından sayfa düzenine ve ciltlenişine kadar nefis bir baskıyla çıkan kitabın adı Eksik Şiir. Kitap, Sezen Aksu'nun 1975-2006 yılları arasındaki şarkı sözlerini kapsıyor.
Aksu, önsözüne şöyle başlamış: "Bu kitap yakınlarımın, çoklukla da şarkılarımdaki sözlerle daha fazla ilişki kuranların, uzun yıllardır süregelen ısrarları sonucu oluştu. İlle de olmalı mıdır sorusu çok kurcaladı beynimi açıkçası. Epey bir süre çekimser kaldım. Düz düşününce zaten vardılar, ortadaydılar; müziğini çekip aldığınızda şiire ne kadar yakın durursa dursun eksik kalan o sözler bir araya toplandığında bir bütünlük oluşturabilir miydi?"
Alıntının sonunda yer alan soru, kanımca bu kitabı değerlendirme bağlamında en önemli odak ve çıkış noktası niteliğinde: "...müziğini çekip aldığınızda şiire ne kadar yakın durursa dursun eksik kalan o sözler bir araya toplandığında bir bütünlük oluşturabilir miydi?" Bu, Sezen Aksu'nun kendini sorgularcasına ortaya attığı, ama bizlerin, yani o sözlerin okurları ve Aksu'nun yıllardır dinleyicisi olan bizlerin yanıtlaması gereken bir soru. Üstelik "bir bütünlük oluşturabilir miydi" sorusuna bizim eklememiz gereken daha bazı sorularla birlikte: Şarkı sözlerinden oluşma bu derlemeyi hangi bakış açısından değerlendirmeliyiz? O sözlere sadece yitip gitmesinler diye bir araya getirilmiş parçalar gözüyle mi bakmalıyız? Yoksa onları, sıralı bir okumayla, bir sanatçının yaşamıyla çok bilinçli hesaplaşmasının, sanat yaşamını içinde yaşadığı toplumun türlü yörüngelerine oturtma, o yörüngelerin, aşamaların, türlü çalkantıların yorumlayıcısı kılma çabasının yansımaları olarak mı değerlendirmemiz gerekir?
İkinci şık söz konusu ise, daha doğrusu, bu kitaplaşmış şarkı sözleri bizi ?neredeyse kaçınılmaz olarak? böyle bir değerlendirmeye götürüyorsa, o zaman karşımızda şarkılarıyla dinleyicilerini sadece biraz sonra uçup gidiverecek duygulanımlara salmakla yetinmeyen, fakat ?kişisel ya da toplumsal, hiç önemli değil!? hesaplaşmalara, kendine yönelik eleştirel bakışlara da iten bir politik sanatçı var demektir. Tıpkı "Yüz Yüzeyim" deki gibi: "Yüz yüzeyim artık kendimle ben / Aynı takımda değiliz sevgilim / Ben uyamam bundan böyle sana / Sahici duyguların peşindeyim .../ Kaybetme ümidini, korumaya al / Ya ölmeli ya kalmalı, denemelisin / Ya ileriye gidersin, ya yerinde sayarsın / Ya yarına yetişebilirsin / Anlaşarak zincire vurulmuşuz / Başkalarına göre önemimiz / Ah büyüdük dünya zamanıyla / Oysa hâlâ ana rahmindeyiz."
Hep politik, yani belli bir duruşu olan bir sanatçı kimliğiyle yolunu sürdürdü Sezen Aksu. O duruş, kimi zaman sanki uzaktan seyredilen, ama aslında hepimizin içinde olan bir çocuk simgesinden yansıdı ? "Bir çocuk gördüm uzaklarda / Biraz çocuk, biraz adam, biraz hiçti / Ellerinde yaşlı zaman demetleri / Daha önce denenmemiş yeni bir yol seçti / Bir çocuk sevdim uzaklarda / Bir elinde yarın, öbür elinde dün / Erken ihtiyarlamaktan sanki biraz üzgün / Dünyanın haline gülüp geçti." – kimi zaman da bir duanın söylemiyle sonraki bütün kuşaklara yönelik bir uyarı olabildi: "Ne para, ne pul, ne iktidar, ne de güç / Bu değil gerçek, bu değil gerçek / Bu kavga bir hayırsız düş / Uyanır neslim, uyanır elbet / Bugün dua ettim hepimiz için / Yüce tanrı insanı affetsin."
Özellikle seksenli yıllardan bu yana, politikliği, yaşamdan ve insandan yana belirgin tavır alma eğilimi hızla erozyona uğrayan bir sanat ortamında Sezen Aksu, hep kendine özgü, sapasağlam ve insandan yana çıkan bir ahlakın temsilcisi olarak kaldı. Bu nedenle onun şarkı sözleri, insanı daha insanca bir dünyaya götürmeyi temel amaç edinmiş bir müziğin olmazsa olmaz notaları sayılmak gerekir.