Nefret suçları nedir?, s. 24-25.
Her yıl binlerce kişi hoşgörüsüzlüğün şiddet içeren dışavurumlarının mağduru oluyor. İnsanlar bazı karakteristik niteliklerini paylaştıkları gruplara aidiyetleri nedeniyle tehdit ediliyor, aşağılanıyor ve saldırıya uğruyor. Mezarlıklar, ibadet ve toplanma yerleri veya anıtlar, salt bu gruplarla özdeşleştirildikleri için tahrip ediliyor. Hatta söz konusu gruplara aidiyetleri nedeniyle insanların öldürüldüğü birçok olay ortaya çıkıyor.
Nefret suçu kavramı oldukça yeni. Nefret suçlarına karşı mücadelenin kökleri ABD'de 1960'lı yıllarda gerçekleşen sivil haklar hareketine dayanmasına karşın, kavram yaygın olarak 1980' lerin ortalarından itibaren kullanılmaya başladı.
Nefret suçları şiddet, marjinalleştirme, yalnızlaştırma, mağdur bırakma ve ötekileştirme gibi birçok sosyolojik ve kriminolojik boyutu kapsamaktadır.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), nefret suçunu şöyle tanımlamaktadır: Mağdurun, mülkün ya da işlenen bir suçun hedefinin, ırk, ulusal ya da etnik köken, dil, renk, din, cinsiyet, yaş, zihinsel ya da fiziksel engellilik, cinsel yönelim veya diğer benzer faktörlere dayalı olarak benzer özellikler taşıyan bir grupla gerçek ya da öyle algılanan bağı, bağlılığı, aidiyeti, desteği ya da üyeliği nedeniyle seçildiği, kişilere veya mala karşı suçları da kapsayacak şekilde işlenen her türlü suçtur.
Bu bağlamda ırkçı saikle işlenen suçların, halkın bir kısmına karşı kin ve düşmanlığa tahrik fiillerinin, "namus" ya da "töre" olarak tabir edilen saiklerle işlenen cinayetlerin veya toplumsal linç girişimlerinin de –tartışmalı olmakla birlikte– nefret suçları kapsamına girdiği söylenebilir.
Nefret suçlarının özelliklerini iyi kavramak, bu suçlara karşı verilecek mücadele açısından son derece önemlidir. Ayrımcılığın en aşırı şekli olan nefret suçlarını diğer suçlardan ayıran en önemli unsurlardan biri, bu tür suçların bir önyargı saikiyle işlenmiş olmasıdır.
Dolayısıyla bir suçun nefret suçu olarak tanımlanabilmesi için şu unsurlar gerekir:
1. Ceza hukukunda tanımlanmış bir suç fiilinin söz konusu olması,
2. Suç teşkil eden fiilin bir kişi veya gruba veya bu kesimlerin mülkiyetine yönelik olması,
3. Failin bu suçu anayasa, ceza hukuku ve diğer özel yasalarla koruma altına alınmış mağduriyet kategorilerine yönelik olarak bir önyargı saikiyle işlemiş olması,
4. Suç teşkil eden fiilin, mağdurların "ırk", etnik kimlik, ulusal köken, toplumsal statü, eğitim, inanç, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelimler veya engellilik gibi karakteristik özelliklerine yönelik seçici bir şekilde işlenmiş olması.
Nefret suçları ayrı bir kategori olmayıp, önyargı ve nefret saikiyle işlenen ve ceza yasası içinde ele alınan suçlar olmakla birlikte, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve birçok uzman tarafından bu suçlara yönelik ayrı yasaların düzenlenmesi önerilmektedir. Nefret suçları fiziksel saldırı, mülkiyete verilen hasarlar, zorbalık, fiziksel veya sözlü taciz, aşağılama, saldırgan duvar yazıları, kundaklama veya nefret söylemi içeren yazı veya mektupların söz konusu olduğu vakalar olabilir.