Orhan Tüleylioğlu, “ Küresel adalet mümkün mü?”, Cumhuriyet Kitap Eki, 28 Temmuz 2005
Dünyada her şey gitmesi gerektiği gibi gitmiyor. Ulusal seçimlere katılım oranı sürekli düşüyor, insanlar politikacıların ve politik partilerin artık bir işe yaramadığını düşünüyor. Toplumsal hayatla ilgilenmeyi reddediyor ve kişisel sorunlarının içine çekiliyorlar. Problemlerimizin çözümü kişisel, yerel, hatta ulusal olmaktan gittikçe daha çok uzaklaşıyor. Genç insanların giderek daha çok işsiz kaldıkları veya geçici işlerde çalıştıkları görülüyor. Çoğu insan küreselleşmenin ekonomik açıdan korkunç zararlarının farkında. Doğanın mahvolmanın eşiğinde olduğunu, küresel iklim değişikliklerinin bizi yıkıcı sıcak hava dalgaları, fırtınalar, seller, tarımsal felaketler, tarifsiz bir yıkım ve hatta yaşam türlerinin yok olmasıyla tehdit ettiğini ise artık herkes biliyor.
Bugün çok daha fazla insan beslenme sorunlarıyla yüz yüze. Farklı gelişme seviyelerinde olan ülkeler son derece adaletsiz koşullarda dünya ekonomisine katılıyor. Yüz milyonlarca insan giderek yoksullaşıyor; sağlık ve eğitimden yoksun bir hayat yaşıyorlar.
ABD tarafından teşvik edilen, uluslararası kurumlar tarafından da cisimleştirilip uygulamaya geçirilen neoliberal doktrinler, dünyanın dört bir köşesinde acımasız metotlarla dayatılıyor ve bu durum akıl almayacak eşitsizliklere yol açıyor.
Tüm bu süreçlerin kontrolü imkânsız mı? Yurttaşların görüşleri hala bir şeyleri değiştirebilir mi? Eski bir soruyu tekrar etmek gerekirse, ne yapmalı?
Eşi görülmemiş tarihsel bir süreçle karşı karşıya olduğumuzu belirten, küresel adalet hareketinin önde gelen isimlerinden, aktivist ve sosyal bilimci Suzan George, Başka Bir Dünya Mümkün, Eğer... adlı kitabında başka türlü bir dünyanın gerçekten de mümkün olduğunu ve bunun ancak farklı hayat deneyimlerine, bakış açılarına ve becerilere sahip, mümkün olan en çok sayıda insan kararlığı ve çalışmasıyla gerçekleşebileceğini söylüyor ve ekliyor: “Daha önce kimse uluslararası arenayı demokratikleştirmeye ya da yeryüzündeki herkese onurlu bir yaşam vaat etmeye kalkmadı. Bu artık ütopik değil başarı şansı yüksek bir emel, bu yüzden başka bir dünya mümkün. Çünkü gerçekten de öyle.”
Değişim önerilerini hayata geçirmek için farklı düzeylerde zorlukların üstesinden nasıl gelinmesi gerektiği konusunda aydınlatıcı bilgiler veren George, bu kitabını değişimin mümkün olduğuna inanan ve bu yolda çalışan çok sayıda insan için yazdığını belirtiyor. Küreselleşmenin toplumsal yaşamı, genel olarak dünya barışı ve güvenliğini nasıl olumsuz etkilediğini gösteriyor. Küresel adalet hareketini Başka Bir Dünya Mümkün sloganıyla işaret ettiği argümanları bir bir sıralıyor.
Belki de tarihte ilk defa, 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde belirtilen şeye, yani yeryüzünde yaşayan herkese rahat bir hayat sağlayacak kaynaklara sahip olduğumuza dikkat çeken yazar, “Peki para nereden bulunacak?” sorusuna şu karşılığı veriyor: “En çok nerede varsa oradan: uluslar arası arenadan, mega-şirketlerin karlarından, finans piyasalarından, yoksul ülkelerin borçlarının silinmesinden, vergi cennetlerine giden kanalların kapatılmasından, şirketlerin ödemek zorunda kaldığı ve sözde ‘serbest ticaret’in adil ticaret haline getirilmesinden.”
Suzan George, Dünya Bankası ile Uluslararası Para Fonu’nu korkunç ikizler olarak nitelendiriyor; kapitalist düzenin devam etmemesi için ne yapılması gerektiğini sorguluyor. Hayatımızın, toplumumuzun ve doğal çevremizin şirketler ve finans piyasaları tarafından yönetilmemesi için ne yapabiliriz sorusuna yanıt arıyor ve hareketin dünyayı değiştirmeyi başarabilmesi için üyelere, örgütlenmeye ve İttifaklara ihtiyaç olduğunu öne sürüyor. Ona göre, daha çok bilgilenirsek, yanılsamalardan kurtulup doğru hasımlarla mücadele edersek, kapsayıcı olup ittifaklar kurarsak, şiddet kullanmazsak, başka bir dünyaya sahiden ulaşacağız.
Başka Bir Dünya Mümkün, Eğer... adlı kitap, Metis Yayınları’nın, Roni Margulies’in yönetimindeki Antikapitalist Hareket İçin Kılavuzlar dizisinin 12 kitabı. Kitap, yeni bir politik olgu ve dünya sahnesinde yeni bir aktör olarak küresel adalet hareketini anlamak isteyenlerin de ilgiyle okuyacağı eşsiz bir kaynak niteliğinde.