| ISBN13 978-975-342-116-4 | 13x19,5 cm, 168 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Ragıp Duran, “Kentli Bir Gazetecinin Dağlardaki Şahsi Gözlem ve Hissiyatı… Dağdakiler”, Demokrasi, 28 Haziran 1996 Biraz günlük, biraz belgesel, kimi zaman da makale-deneme-anı tadında bir kitap. Öncelikle bir sorun var: Bir gazeteci kendisini kaçıran insanlara karşı yansız ya da çok yanlı davranabilir mi? Hayır! Zaten basın etiğinde, deontoloji manifesto ve kurallarında "kaçırılan kişilerle röportaj", "kaçırılma durumunda geçilen haberler" diye altbaşlıklar vardır ve bu tür haber ve yazıların güvenirliği konusunda editörler haklı olarak kuşku duyar. Bu tür bilgiler okura aktarılırken, yazının yazıldığı koşulların mutlaka belirtilmesi gerekir. Gürsel de zaten bunu yapmış. Dolayısıyla, gazetesi tarafından görevlendirilip, özgür maddi ve manevi koşullarda bir PKK ya da "Bagok-Gabar" röportajı yapmakla, iradesi dışında bulunduğu bir ortamı betimlemek arasında hem mesleki olarak hem de içerik ve tarz olarak önemli farklar var. Röportajcı-röportajı yapılan kişi ilişkisi ile kaçırılan-kaçıran ilişkisi her açıdan çok farklı niteliklere sahip. İkinci bir sorun da yazarın çerçevesinin dar olması. Gürsel, kitabın "bütünlüklü" olmadığını peşinen kabul ediyor. Sadece dağdakileri anlattığını belirtiyor (s. 166). Oysa ki, gerillayı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden, Kürt köylüsünden, Kürt tarih ve kültüründen, uluslararası ve bölgesel politik bağlamın dışında tasvir etmek, bir bütünün sadece bir parçasını yansıtmak anlamına gelir. Dolayısıyla da zaman zaman yanıltıcı olabilir. Bu açıdan Gürsel'in kitabını büyük bir bütünün küçük bir parçası olarak algılamak doğru olacak... Gürsel, kitabıyla PKK'yi betimleyen çalışmalar dizisine bir katkı gerçekleştiriyor. Çünkü bu tabu konusunda hangi kategoriden olursa olsun her türlü yayın, mevcut anlamsız yasağa darbe vuruyor. Düşünce ve ifade özgürlüğünü güçlendiriyor. Kürt meselesinin daha geniş çevrelerde tartışılmasına destek veriyor. Yazar, kitabının, Kürt "sorununun cevabı üzerine kafa yoranlara düşünce gıdası sağlayabilmişse, amacına ulaşmış sayılır" diyor. Düşünce gıdası büyük bir söz. "Bazı yerel ve mevzi somut olgular ve kaçırılmış bir gazetecinin gözlem ve hissiyatı" dese daha iyi olurdu. |