| ISBN13 978-975-342-914-6 | 13x19,5 cm, 256 s. |
KAMPANYADA Liste fiyatı: 212.00 TL İndirimli fiyatı: 95.40 TL İndirim oranı: %55 {"value":212.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"1042","item_name":"Süreç mi Yaradılış mı?","discount":116.60,"price":212.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Süreç mi Yaradılış mı? Çinli Aydınların Düşüncesine Giriş Özgün adı: Procès ou Création Une introduction à la pensée des lettrés chinois Çeviri: İsmet Birkan Yayıma Hazırlayan: Savaş Kılıç |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mart 2013 |
Her tür gerçekliğin etkileşimden doğan akış halindeki bir süreç olarak kavranması, dolayısıyla her tür gerçeğin tek başına bir şey olarak değil, ancak bir ilişki olarak çözümlenebilmesi ve bunun sonucunda da her tür fenomenin kaynağında bir değil, hep birbiriyle bağlaşım içinde iş gören iki konumun (yin / yang, Yer / Gök, manzara / duygu…) bulunması: İşte Çin kültürüne ilişkin temel bir tasarım. François Jullien'ın klasik Çin düşüncesinin belli bir ânını (17. yüzyıl başları, Batı düşüncesiyle karşılaşmasından hemen önce) ve belli bir yazarı (Yeni-Konfüçyüsçü Wang Fuzhi) seçerek yaptığı yorumlama bu tasarımın içeriğini daha iyi kavramamızı sağlıyor. Jullien bu karşılaştırmada, iki düşünce geleneğinden çeşitli öğeler yerine, öğelerin ait olduğu kümeleri, bu kümelerin içinde gördükleri işlevleri ve küme olarak işleyişlerini kıyaslıyor: Süreç veya yaradılış tasavvurlarını, Konfüçyüsçü ahlak ile Stoacı ahlakı, yazı ile miti. Görüyoruz ki Çin düşüncesinde akış'ın (bilincin ve dünyanın) kesintisiz olarak düzenlenmesi olsun, görünür ile görünmez'in özsel bir bağlaşım içinde sürekli gidip gelişi, ya da doğaya atfedilen değerlere yapılan vurgu olsun, düalist bir kopuşa veya metafizik bir varlığa yol açmıyor. Jullien'ın okuması kendini "problematik" bir okuma olarak ortaya koyuyor, çünkü yazar "süreç" ile Batı'nın anladığı anlamdaki "yaradılış" arasında alternatif bir yol öneriyor. Tuttuğu bu yol, aynı zamanda, Batılı cogito içinde gömülü duran tercihleri de farklı bir bakışla yeniden keşfetmemize olanak tanıyor. | İÇİNDEKİLER |
Giriş
I
1 Doğanın Apaçıklığı
2 Sözün Lüzumsuzluğu, Eylemin Verimsizliği
3 Gerçeğin Başlangıcında Dürtüleme İlişkisi
4 Nöbetleşme İlkesi
5 Ne Yaratıcı Ne Yaradılış
II
6 Görünen ve Görünmeyen
7 Duruluğun Etkililiği, Opaklığın Bataklığı
8 Aşkınlık ve Bağlaşıklık, "Doğa" ve "Ahlak"
9 Materyalist Bir Düşünce Söz Konusu Olabilir mi?
10 Tutarlılık ve Kesintisizlik
III
11 Sürecin Dilsel Anlatımı
12 Oluşu Düşünmek İçin
13 Oluşun Analizinden Oluşa Egemen Olmaya
14 "Stoacı" Sarsılmazlık
15 Dönüşümün Biricik İdeali
IV
16 Örnek Üzerinden Açıklama: Yaratı Değil Süreç Olarak Şiir
17 Genelleştirme: Aynı Anlaşılabilirlik Tarzı
Sözlerimi Bağlarken
Notlar
Çin Düşünce Tarihinin Belli Başlı Uğrakları
Kaynakça | OKUMA PARÇASI |
Giriş’ten, s. 9-14. İdeal durum Çin düşüncesi üstüne hâlâ XVIII. yüzyıldaki gibi yazabilmek olabilirdi, yani mektuplarla, ya da bir diyalog sahneye koyarak. Sırf fikirlerden alınan zevk uğruna, bu kadar doğallıkla erişilebildiklerini ve aynı kolaylıkla iletilebildiklerini düşünmenin inanılmaz cüretiyle. Benim dileğimse hiç olmazsa şu iki engelden kaçınmak: Birincisi notlar, göndermeler ve dizinlerle dolu saf monografi tarzı bir uzmanlık — yararlı ama sıkıcı bir iş. Sınırları fazla dar, yeteri kadar dışa dönük değil ve artık gerçek bir getirisi de yok... İkincisi vülgarizasyon, daha beter bir tehlike: Zihinleri uyarabilmek ve insanların ilgisini çekebilmek için, sanki beylik laflar bir söylem kurmaya yetermiş, sanki azami kesinlik, dakiklik ve zengin bilgi içeriğinden ödün vermek şartmış gibi… Zira, her iki durumda da, söylem ister anlamını yitirecek kadar ayrıntılar üzerine kapanmış olsun, ister genel bilgi ve yargılar üzerinde başıboş dolaşsın, asıl temel unsur... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Ömer Lekesiz, ''Masa üssünden'', Yeni Şafak, 20 Mart 2013 François Jullien'in Çin düşünce ve sanatı üzerine yazdığı önemli kitaplarından biri Süreç mi Yaradılış mı? Çinli Aydınların Düşüncesine Giriş, Kültürlerarası Problematik Denemesi adıyla çıktı. Klişe bir söyleyiş olduğuna bakmaksızın 'beklenen kitap' diyeceğim çünkü, bu kitabı Fransızcasından okuyanların da –Çin kültürüne çok özel bir ilgileri yoksa– fazla bir şey anlamış olabileceklerini pek tahmin etmiyorum. Bu yüzden onun İsmet Birkan gibi yetkin bir çevirmen tarafından Türkçeleştirilmiş olmasını önemli bir kazanım olarak değerlendiriyorum. Türk tarihinin önemli bir bölümü Çin tarihine bitişik olduğu halde, her nedense Çin düşüncesi ve sanatı çok uzağımıza düşer. Minyatür dahil kimi sanatları, daha da önemlisi o sanatları kuran idraki büyük oranda Çin'den aldığımız halde Çin'e karşı bir Fransız'a olduğumuzdan daha Fransız durumdayız. Jullien'in bu kitabında özellikle doğa algısı - a... Devamını görmek için bkz. | |
|