"Yıldız Madalyalı Masallar"ın ve kitabın en başında yer alan "Umarım Takip Edebiliyorsunuzdur" ile hemen onun ardından gelen "Dans Adımları Atarak Dans Yuvarlağının Dışına Çıkmak":
Umarım Takip Edebiliyorsunuzdur
–Herkes is is is istediğini yapar.
–Yaa yap yap yapar istediğini.
–Biliyorsun bazan oturur öyle düşünürüm.
–Öyleyse funky sesi duyalım.
–BİR DAHA UMARSIZ YAŞAMALAR YOK
BİR DAHA UMARSIZ YAŞAMALAR YOK
–Peki ya akademi, akademik ses ne diyor?
–Akademik sesi funk'la, sars, çıkart at
–Umarım sizi takip edebiliyorumdur.
–Umarım. Biz diyoruz ki lavanta çiçeği bir gökyüzü altında,
turuncu/türkuaz çizgili toprakların üstünde beyaz kır çiçekleri
yağmurunda yani Pİ RİNÇ, PİRİ NÇ tarlalarında
pantolonlarımızın paçalarını sıvamış girerken tam suya, ilerde
kırmızı kayalıkların üstüne tünemiş KALBİNİ YEŞİL
YAPRAKLARIN ARASINDAN ÇIKARAN ADAMIN farkına
vardığımızda çok çok geç kalınmamakla birlikte belli bir eziklik
duygusuyla hareket edip her bir yöne rastgele dağıldığımızda
sanki o bütün gece (sabaha kadar konuşulduğu için)
uyumamışların gündoğumunu izlemek ve günün ilk çaylarıyla
bir ay çöreğini paylaşmak üzere deniz kıyısında bir kahveye
girişimizi, sandalyelerin yerlerini hafifçe değiştirdikten sonra
sanki birden serin/serin bir yeşilliğin denizin ortasından
çıktığını görüp ama onu ele geçirmekte yavaş davrandığımız
için onun gökyüzüne sürekli form değiştiren bir bulut gibi
yükselişini acıyla izlediğimizde ki şimdi bunları düşünürken
ağzımda geveleyip durduğum çam sakızını duvara
yapıştırdığımda kendisine miras olarak bir ecza dolabının
kaldığı hafif dişlek ve hatta dörtgöz kızıl saçlı bir çocuğa
Orient'in ilk astronotlarının adı sorulduğunda:
'Piri Reis ya da al-Battani' gibi muallakta kalan bir
cevap verildiğinde… Tüm cevap beklentilerinin ötesinde…
–Come on, come on, let's hear the funky sound:
–Turuncu/mavi bir hava alanı pistinde, bereketli topraklar
üstünde, yavaşça uykuya kayan bir çocuğunki gibi ellerimiz
birleştiğinde, yani ki artık kendimiz dahil hiçbir düşman
kalmadığında…
–Hadi hadi artık funky soruyu sor:
–Dans adımları atarak benimle dairenin dışına çıkar mısın?
Dans Adımları Atarak
Dans Yuvarlağının Dışına Çıkmak
Sonsuza dek daha küçük kadrajlara bölünerek
ilerleyen bir aynanın kendi sabit merkezine
doğru yaptığı iç yolculukta geride bıraktığı
tek şey
bir jet uçağının sesi
cıhar-ı yek
Çocukken çizilen renkli patates mühürleri gibi
ah evet şimdi o çocukluğun ay-ışıklı gecelerinde
olduğu gibi dantel yapraklı selvi ağaçlarının
serin nefti yapraklarına gözümüz takıldığında
zeytin ağaçlarının sesini duyar gibi olduğumuzda
yani onlar cırcır böceklerinin eşliğinde
serin akşam şarkılarına başladığında
akşam sefaları gecenin getireceği
binbir kötülükten ürkerek eve yani
kendilerine doğru bir yolculuğa çıktıklarında
arazöz geçtikten sonra
dış kapı önlerine su döküldüğünde
kurabiyeleri bir an evvel karabilmek için
büyük bir ciddiyet ve sabırsızlıkla
ev ödevlerine oturulduğunda
bir taşra gelini duvağı ile birlikte
motosikletin arkasına oturtulduğunda
sevgilim
will you come stepping out with me?