| ISBN13 978-605-316-303-9 | 13x19,5 cm, 184 s. |
Liste fiyatı: 166.00 TL İndirimli fiyatı: 132.80 TL İndirim oranı: %20 {"value":166.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11577","item_name":"Kütlenin Gizli Çekiciliği","discount":33.20,"price":166.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| Kütlenin Gizli Çekiciliği Einstein’dan Günümüze Kütleçekimin Kısa Bir Tarihi Özgün adı: Gravity’s Century From Einstein’s Eclipse to Images of Black Holes Çeviri: Sevkan Uzel Yayıma Hazırlayan: Özde Duygu Gürkan Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Aralık 2023 |
Modern fiziğin en ilginç konularından biri olan kütleçekimin etkilerini her an hissediyoruz ama üzerinde pek durmuyoruz. Onu daha ziyade –Newton’ın kütleçekim kuramının açıkladığı gibi– havaya atılan bir cismin yere düşmesine neden olan bir “kuvvet” olarak hayal ediyoruz, oysa Einstein’ın genel görelilik kuramı bambaşka bir evren modeli sunarak gerçeğin öyle olmadığını gösterdi. Peki kütleçekim tam olarak ne ve genel görelilik kuramının doğru söylediğini nereden biliyoruz? Ron Cowen bu soruların cevabını verirken bizi bilimin en heyecan verici dönemlerinden birinde kısa bir yolculuğa çıkarıyor. Einstein’ın genel görelilik kuramını geliştirme süreciyle başlayıp 1919 yılındaki güneş tutulmasında kütleçekimin ışığı büktüğünün teyit edilmesiyle ivme kazanan, yakın geçmişte de kütleçekim dalgalarının ilk defa tespit edilmesi ve bir kara deliğin ilk defa görüntülenmesi gibi çarpıcı gelişmeleri kapsayan bir dönem bu. Cowen kütleçekim hakkındaki mevcut bilgimize varma sürecimizi anlatırken, uzay-zamanın eğilip bükülebilen ya da kısalıp uzayabilen esnek dokusunu; içlerine düşen hiçbir şeyin –ışığın bile– kaçamayacağı kozmik obruklar olan kara delikleri; devasa kütleli cisimlerin hareketleriyle oluşan ve uzay-zamanı gerip sıkıştırarak titreşimler oluşturan kütleçekim dalgalarını; kütleçekimi kuantum mekaniği temelinde anlama çabalarını ve tüm bunların araştırılmasını mümkün kılan teknolojiyi yalın bir dille açıklıyor. | İÇİNDEKİLER |
Giriş
1. Başlangıç Derinine İnelim: Uzay ve Zaman, Kusursuz Bir Birliktelik Derinine İnelim: Eşdeğerlik İlkesinin Einstein’dan Önce Sınanması
2. Karmaşadan Zafere Derinine İnelim: Riemann’ın Çalışması ve Metrik Tensör Derinine İnelim: Einstein’ın Denkleminin Anlamı
3. Eddıngton Görev Başında Derinine İnelim: Işık Sapmasının Tarihçesi Derinine İnelim: Çağımızdan Bir Güneş Tutulması
4. Evreni Genişletmek
5. Kara Delikler ve Genel Göreliliğin Sınanması Derinine İnelim: Einstein’ın Kuramının Yeni Sınamaları
6. Kuantum Kütleçekimi Derinine İnelim: Kara Delikler ve Enformasyon Paradoksu
7. Kara Delikleri Dinlemek Derinine İnelim: LIGO ve Ötesi Derinine İnelim: Kütleçekim Dalgalarının Kaybolması ve Bulunması
8. Kara Delikleri Görüntülemek Derinine İnelim: Kara Delik Görüntülemenin Tarihçesi
Kaynaklar Ek Okuma Teşekkür Dizin
| OKUMA PARÇASI |
Giriş, s. 11-13 Samanyolu’nun merkezindeki canavarı hedef alan görev tamamlanmıştı. 11 Nisan 2017’de bir grup astronom, radyo teleskoplardan* oluşan bir ağ ile yaptıkları beş gecelik gözlemi bitirdi. Ağdaki radyo teleskoplar birlikte kullanıldığında, çapı Dünya boyutunda olan tek bir anten görevi görüyordu. Hawaii ile Güney Kutbu arasında sıralanmış sekiz ayrı gruptan oluşan bu teleskoplar, o beş geceyi kimsenin daha önce hiç görmediği bir şeye bakarak geçirmişti. Baktıkları yerde, hayal gücü kuvvetli biliminsanlarının ve bilimkurgu hayranlarının onlarca yıldır gözlerinde canlandırmaya çalıştığı şey vardı: bir kara delik. Ya da daha net konuşmak gerekirse, bir kara deliğin çeperi. Bu öylesine güçlü bir kütleçekimsel dış kabuktur ki, çekim alanına giren hiçbir şey, hatta ışık bile bir daha kaçamaz. Biliminsanlarının “olay ufku” adını verdikleri bu sınırı geçen bir şey, evrenimizden artık ebediyen gitmiş sayılır. Ama gözden kaybolsa bile, kara deli... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
İhsan Gülhan, "Bir devin omzunda", sendika.org, 22 Şubat 2024 Bilimsel ilerlemenin birbirini izleyen buluşların birikimiyle oluştuğu düşünülür. Kepler’in astronomi çalışmaları ile Galileo’nun fizik çalışmalarından yararlanan Newton’un ünlü sözü de bu bakış açısının ifadesidir. Ne var ki ilk bakışta akla yatkın gelen bu bakış, bilim tarihi tarafından doğrulanmaz. Bilimde asıl sıçramalar yeni bir paradigmanın eski paradigmayla çatışmaya girerek onu aştığı devrimci anlarda yaşanır. Kopernik, Lavoisier, Einstein astronomi, kimya ve fizikte devrim yapabilmişlerse bunu eski teorilerden kopuşu sağlayabilmelerine borçludur. Bu konuda Karl Popper ile Thomas Kuhn arasında geçen tartışmayı ilgililerin dikkatine sunarak Metis Yayınları tarafından yayımlanan Kütlenin Gizli Çekiciliği adlı kitabın sayfalarını çevirmeye başlayalım. Ron Cowen tarafından yazılan kitap bizim yerçekimi olarak bildiğimiz Newton’un kütle çekimi yasasının Einstein’ın görelilik teorisi... Devamını görmek için bkz. | |
|