| ISBN13 978-975-342-238-3 | 22x21.5 cm, 174 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Yürüyenler Kapak Tasarımı: Çağla Turgul |
Kapak ve İç Baskı Yaylacık Matbaacılık Ltd. Mücellit Sistem Mücellithanesi Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 1999 |
Tan Oral'ın 60'lar 70'ler boyunca Türkiye'de hak arama yolunda sokağa dökülen kitleleri konu aldığı "Yürüyenler" dizisi karikatürlerini albümü. Tan Oral, bu albümün pek çok karikatürünün yer aldığı aynı adlı sergiyi 1964 yılında Erdek'te açmıştı. Tan Oral'ın o günlere dair kısa anektodlarını da içeren sunuş yazısını aşağıda okuyabilirsiniz. Tan Oral ilk karikatürünü 1958'de mizah dergisi Dolmuş'ta yayımlamıştı; bir başka değişle Türkiye'nin sürekli değişim, siyasi çalkantı ve bunalım içinde yaşadığı son 30-40 yıllık dönem boyunca Tan Oral, neredeyse her gün bu tanıklığını çizgilerle kağıda döktü. Bireyler ve siyasi portreleri konu alan çok sayıda karikatürü olduysa da, Tan Oral'ın asıl konu kahramanları kitlelerdi; özellikle de bu tarihsel dönemin en belirleyici özelliği olan kırdan kente göçen yeni şehirli kitleler. Tan Oral yorulmaksızın onları takip etti: onların kent içindeki maceralarını izledi, onları hem çok sevdi, heyecanlandı hem de sergiledikleri paradokslara dikkat çekti, eleştirdi. Tan Oral'ın Yürüyenler'deki incecik çizgileri, bir bakışla karikatür gibi görünürken, başka bir bakışla desen ve resim gibi görünüyor: Çizerin, kitlelerin mekân üzerindeki hareketlerini oldukları haliyle resmetme arzusunu sergiliyor. | OKUMA PARÇASI |
"Yürüyenler! Sokaklar dolusu...", Şubat 1999, s. 5-15 Yürüyenler! Sokaklar dolusu yürürlerken bir zamanlar, kâğıtlar dolusu çizmişim ben de onları. Bu çizimlerden birinin köşesinde şu not var: "Bir ülke insanları ki kendi gerçeklerini yaşayamazlar, bu olanak tanınmaz kendilerine; yürürler onlar da. Gerçeklerini yaşamış olurlar o gün için. Yürüyenler yaşayanlardır hep." Bu deyişte sırasıyla bir eleştiri, suçlama, tespit, savunma ve bir yüceltme gizli. Siyasal ve sosyal arayışın, dalgalanmanın ve çatışmanın sokaklara taşan bu biçimlenmesinde, hem tanık hem sanık olmanın o zaman kâğıtlara yansıyan bu titrek izlerini, yıllar sonra bir kitapta toplamaya çalışırken anılar denizinde ara sıra, biraz olsun kulaç atmak da kaçınılmaz oluyor. Kaçınmamak da gerek. Bindokuzyüzaltmış, genç cumhuriyetin ilk çok partili demokratik yaşamının onuncu ve sonuncu yılı! Giderek sertleşen demokratik siyasal kavga, iktidarı yıkmaya yönelerek, meşruiyetin kaybolduğu savları ve tartışmaları i... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Behçet Çelik, “Yürüyenlerin halleri”, Virgül, Sayı 27, Şubat 2000 12 Eylülle birlikte çocukluklarından çıkanlar Milliyet Çocuk'u iyi anımsarlar. Kendi adıma söylersem, düzenli olarak bir dergiyi takip etme alışkanlığım onunla başlamıştı. Abone olmak, dergi ciltletmek gibi alışkanlıklarım da... Pek çok yazar ve çizerle ilk kez Milliyet Çocuk'ta tanışmışımdır. Bunlardan birisi de Tan Oral'dı. Onun "Çocuk" adını verdiği kahramanının maceralarını şimdi çok iyi anımsamıyorsam da, "Çocuk"un bakışları kalmış aklımda. Şaşkın şaşkın bakardı olup bitenlere. Sokakta yürüyen kalabalıkları gördüğümde, gecenin bir vakti silah sesleri duyup ailece yere yattığımızda ya da mahallemizdeki fotoğrafçının biz önünden geçmeden beş dakika önce tarandığını öğrendiğimizde benim ve kardeşimin baktığı gibi bakardı belki de. Birkaç yıl sonra düzenli takip ettiğim dergilerin yanı sıra günlük gazete okuma alışkanlığı da kazanmıştım. Günlük gazete okumak öğretici ve o yaşlarda bir ... Devamını görmek için bkz. | |
Mine Yağıcı, “Ah! Ne günlerdi...”, Cumhuriyet Dergi, 20 Şubat 2000 "Yürüyenler! Sokaklar dolusu yürürlerken bir zamanlar, kâğıtlar dolusu çizmişim ben de onları. Bu çizimlerden birinin köşesinde şu not var: "Bir ülke insanları ki kendi gerçeklerini yaşayamazlar, bu olanak tanınmaz kendilerine; yürürler onlar da. Gerçeklerini yaşamış olurlar o gün için. Yürüyenler yaşayanlardır hep. "Bu deyişte sırasıyla bir eleştiri, suçlama, tespit, savunma ve bir yüceltme gizli. Siyasal ve sosyal arayışın, dalgalanmanın ve çatışmanın sokaklara taşan bu biçimlenmesinde, hem tanık hem sanık olmanın o zaman kâğıtlara yansıyan bu titrek izlerini, yıllar sonra bir kitapta toplamak ya çalışırken anılar denizinde ara sıra, biraz olsun kulaç atmak da kaçınılmaz oluyor. Kaçınmamak da gerek." Bu sözler Tan Oral'ın 1999 Ekim'inde Metis Yayınevi'nce yayımlanan kitabı Yürüyenler'in önsözünden. Kırk yılı aşkın bir zamandır karikatür çizen Oral, "Yürüyenler"in çıkış noktasını şöyle ... Devamını görmek için bkz. | |
|