| ISBN13 978-975-342-074-7 | 13x19,5 cm, 238 s. |
Liste fiyatı: 198.00 TL İndirimli fiyatı: 158.40 TL İndirim oranı: %20 {"value":198.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"55","item_name":"Sözlü ve Yazılı Kültür","discount":39.60,"price":198.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Sözlü ve Yazılı Kültür Sözün Teknolojileşmesi Özgün adı: Orality and Literacy The Technologizing of the Word Çeviri: Sema Postacıoğlu Banon Yayıma Hazırlayan: Meltem Ahıska Kapak Resmi: Joan Brossa Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Eylül 1995 | 8. Basım: Haziran 2024 |
Edebiyatta, felsefede, bilimde, hatta sözlü iletişimdeki düşünce ve anlatım biçimlerimiz acaba ne kadar "doğal"? On binlerce yıldır yaşamakta olan homo sapiens, bilindiği kadarıyla ancak 6 000 yıldır yazıyı kullanmakta. İnsanlık tarihinin her evresinde düşüncenin yapısı bugünkü gibi miydi? Sorgulamadan kabul ettiğimiz yazı teknolojisi, bilincimize hangi olanakları sunuyor ve düşünce tarzımızı nasıl belirliyor? Sözlü ve yazılı kültür arasındaki farklardan yola çıkan Walter J. Ong, bu soruların yanıtlarını arıyor. Yazı hakkında en ufak bir bilgisi olmayan sözlü kültürler ile yazı yazma alışkanlığının derinden etkilediği kültürlerin bilgi kullanımı ve bilgiyi sözelleştirme yöntemleri arasındaki temel farkları aktararak, bu iki kültür arasındaki "zihniyet" farklarına odaklanıyor. | İÇİNDEKİLER |
Teşekkür Sunuş
I Dilin Sözlü Niteliği II Birincil Sözlü Kültürlerin Çağımızda Keşfedilişi III Sözlü Kültürün Psikodinamiği IV Yazı Bilincin Yapısını Değiştirir V Matbaa, Mekân ve Kapanıklık VI Sözlü Bellek, Öykü Çizgisi ve Karakter Çizimi VII Birkaç Teorem
Kaynakça Dizin | OKUMA PARÇASI |
Sunuş, s. 13-5 Son yıllarda birincil (yazı hakkında en ufak bilgisi olmayan) sözlü kültürler ile yazı yazma alışkanlığının derinden etkilediği kültürlerin bilgi kullanımı ve bu bilgiyi sözelleştirme yöntemleri arasındaki bazı temel farklar keşfedilmiş; bu keşiflerden çıkan sonuçlar da çok şaşırtıcı olmuştur. Edebiyatta, felsefede, bilimde, hatta okuryazarların sözlü iletişiminde düşünme ve anlatım biçimiyle ilgili, sorgulamadan kabul ettiğimiz pek çok niteliğin, insanoğlunun kendi doğasından değil, yazı teknolojisinin bilincimize sunduğu olanaklardan kaynaklandığını anlayınca, insan kimliği kavramımızı yeni baştan irdelemek zorunda kalmış bulunmaktayız. Bu kitabın konusu, sözlü ve yazılı kültür arasındaki farklardır. Daha doğrusu, bunun veya herhangi bir kitabın okuru, yazılı kültürün içeriğini zaten yeterince bildiğine göre, konumuz, önce sözlü kültürün düşünme ve düşünceyi anlatım biçimi (ki bu biz okuryazarlara ilkin tuhaf gelebilir), sonra da sözlü kültürden kay... Devamını görmek için bkz. | |
Sema Postacıoğlu Banon, "Çevirmenin Önsözü", 1992, s. 5-8 İki nedenden ötürü bu önsözü kitaba eklemeyi gerekli buluyorum. Bunlardan birincisi, kullanımı ve anlamı dilbilimsel olarak açıklanabilir, ancak günlük yaşantımızdan kopukluklarından ötürü kolayca kavranamayacak bazı terimlerin çeviride nasıl kullanıldığını aydınlatmak; ikincisi de, yazıya yön veren edebiyat tarihini ve yazarın kendi kişisel kültürünü okurun kültürüne yaklaştırmak – bütün uzaklığına rağmen değişik noktalarını okura hatırlatarak ortak bir zemin hazırlamak. Bu çeviride, özenle, "sözlü" [oral] ve "sözel" [verbal] terimlerini birbirinden ayrı tuttum, daha doğrusu ayrı tutmam gerekti. "Sözlü" terimiyle sadece konuşarak, ağızla dile getirilen söylemi; "sözel" terimiyle sözle, kelimeyle ifade edilen her çeşit bilgi, açıklama vb. söz birim veya dizisini kastediyorum. Bu durumda "sözel", elbette gerek yazılı gerekse sözlü anlatımı içerir; sözlüyse kelimeyle ifade edilen, ama hiçbir zaman yazıya veya konuş... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Şule Tüzül, "Sözlü kültürden yazılı kültüre sözün ve insanın dönüşümü", Edebiyat Haber, 30 Ekim 2017 Yazı, harfler, kelimeler, cümleler olmasaydı, nasıl bir yaşamımız olurdu, dünya nasıl olurdu? Çok çok eski çağlardaki gibi. Neler değişirdi iletişimimizde; daha mı az insanla görüşürdük, daha mı yavaş yaşardık? Hele de geçmişe dair hiçbir yazılı belge olmasa, sadece sözlü bir aktarımla geçmiş bugüne taşınsaydı nasıl etkilenirdi yaşamlarımız? Amerikalı felsefeci Walter J. Ong, Sözlü ve Yazılı Kültür isimli kitabında, bu ve benzer sorulara cevap ararken, sözlü ve yazılı kültür arasındaki farkları ve yaşamlarımızı nasıl etkilediğini masaya yatırıyor. Bu kapsamda, çevirmen Sema Postacıoğlu Banon’un önsözünde de belirttiği gibi, insan zihni ve ana ifade aracımız dil kitabın ana konularını oluşturuyor. Yazar, öncelikle binlerce yıl önce, yani yazının esamesi okunmazken, sözlü kültürlerin nasıl doğduğu ve keşfedildiğini anlatıyor. Bu noktada ilk ü... Devamını görmek için bkz. | |
|