| Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Farklı insan deneyimlerine açılan, farklı tadlara sahip metis edebiyat kitaplarından beşer kitaplık setler hazırladık. Yaz günlerinde daha çok kitap... |
| | Çeviri: Esin Talu Çelikkan Yayın Yönetmeni: Müge Gürsoy Sökmen Yayıma Hazırlayan: Sosi Dolanoğlu Kapak Tasarımı: Semih Sökmen, Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 1996 | 5. Basım: Aralık 2023 |
Günlük tutan bir katil. Bu günlüğü tesadüfen keşfeden bir hizmetçi. Ne yapsın? Günlüğün sahibi, yanında çalıştığı itibarlı ailenin on sekiz yaşındaki dördüzlerinden biri, kendisi ise hapisten yeni çıkmış, hırsızlıktan arandığı için takma adla çalışan, basit bir kız. Polise mi haber versin, kaçıp gitsin mi, dördüzlerden hangisinin katil olduğunu bulmaya mı çalışsın, olanlara göz mü yumsun? Katilin ve Jeanie'nin günlükleri şeklinde gelişir öykü. Cinayetler birbirini izlerken Jeanie katilin günlüğünü okumayı sürdürür. Ta ki bir gün katil, onun her şeyi bildiğini anlayana kadar... 1956 doğumlu Fransız yazar Brigitte Aubert'in seri cinayet yönünden sıkıntı çekmeyen bir ülke olan ABD'de geçirdiği öykü, temposu hiç düşmeyen uğursuz bir oyunda, gerilimi her an ayakta tutan karşılıklı hamlelerle, türün meraklısı okuru, "Merak kediyi öldürür" deyimini doğrulamaya çağırıyor. |
| | Çeviri: Sosi Dolanoğlu Yayın Yönetmeni: Müge Gürsoy Sökmen Kapak Fotoğrafı: Andre Kertesz Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Aralık 2001 | 4. Basım: Ekim 2020 |
Kitap birbiri ardına ilerleyen iki anlatıdan oluşuyor. İlk metin, biyografik olarak nitelenebilir; soluk birkaç aile fotoğrafından yeniden kurgulanmak istenen bir çocukluk, bir aile, bir geçmiş. İlk izlenimler, okunan ilk kitaplar, görülen ilk film, biçilen otlar, amiral battı oyunu... İkinci metinde anlatılan W, Ateş Ülkesi'nin bir adası. Sırf sporla meşgul olan bir toplumun hayatından sahneler okuyorsunuz ilkin. W bir olimpiyat hayali. İddiasız, sakin bir şekilde başlayan anlatı okurun içine nasıl daldığını bile fark edemediği bir iç sıkıntısına giderek, bir karabasana dönüşüyor. Yazarın hiç telaffuz etmediği isimler ve kavramlar ise okuyanların belleğine elbette yabancı değil. W ya da Bir Çocukluk Hatırası için, İkinci Dünya Savaşı yıllarına ait sade ve etkileyici bir tanıklık denebilir. |
| | Çeviri: Ali Arda Kapak Resmi: Francisco Goya Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 2006 | 5. Basım: Mayıs 2023 |
On dokuzuncu yüzyılın başlarında, filozof Kant’ın da doğum yeri olan Königsberg’deki bir genelevde bir hilkat garibesi doğar. Doğarken annesinin ölümüne sebep olan bu canavarımsı yaratık sağır, dilsiz ve ürkütücü bir şekilsizliktedir. Ne var ki çok gizli bir yeteneğe de sahiptir: İnsanların zihnini okur, kalplerinin en derininde olup biteni bilir. Herkül adı verilen bu bebeğe hayatın bahşettiği en büyük armağan, onunla aynı gün genelevde dünyaya gelen güzeller güzeli Henriette Vogel ile birbirlerine duydukları kopmaz aşktır. Ama içinde yaşadıkları dünya –tahmin edebileceğiniz gibi– böyle bir aşkı kaldıramaz, âşıklar birbirlerinden uzağa savrulurlar. Yeteneği başına bela olan, çetin düşmanlar edinen Herkül, on dokuzuncu yüzyıl boyunca aşkının peşinde Avrupa’yı bir ucundan diğerine dolaşır. Tımarhaneler, ucube sirkleri ve manastırların içinden geçerken, dönemin yüksek kurumlarındaki mühim şahısların içyüzüne tanık olur, dehşete kapılır: Gözlerimizin önündeki, kan, hırs ve toplumsal baskıyla, çürüme ve kutsalın kötüye kullanılmasıyla dolu bir tarihtir. İnsan olmanın anlamını sorgularız kahramanımızla birlikte, ama her şey bir yana, garip de olsa sarsılmaz bir aşk öyküsüdür dinlediğimiz. Güzel ve çirkin, saygın ve alçak, yüce ve düşük gibi kavramlarımızı yerinden oynatan, aşkın, nefretin ve duyguların gücünü vurgulayan Carl-Johan Vallgren’in bu müthiş romanı, günümüz İsveç edebiyatının öndegelen yapıtlarından biri. Yazarına İsveç’in en önemli ödülü olan August başta olmak üzere sayısız ödül kazandıran ve çok sayıda dünya diline çevrilen kitap şimdi Türkçede... |
| | Çeviri: Maral Jefroudi Yayıma Hazırlayan: Bülent Doğan Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mayıs 2007 |
Çağdaş İran edebiyatının temsilcilerinden Cafer Modarres Sadeghi'nin iki öyküsünü bir araya getiriyoruz bu kitapta: 1983 tarihli Bataklık ve 2004'te yayımlanan Ben Sabaha Kadar Uyanığım. İlk bakışta bireysel birer anlatı gibi görünen bu öykülerde, devrim sonrası İran'da gündelik hayatın izlerini görmek, siyasi tartışmaların, çıkmazların, eylemlerin izlerini sürmek mümkün. Yalın ve sade bir üslupla kaleme aldığı öykülerinde Sadeghi, toplumsal bir haletiruhiyeyi ustalıkla yansıtıyor. “Oyunumuz daha yeni hareketlenmiş, seyredilir olmuştu… Bozmuyorduk. Top ağa takılmıyordu, yere düşmüyor, dışarı çıkmıyordu; rüyada oynuyor gibiydik… Daha yeni ısınmıştık oyuna, nasıl gideceğini düşünüyorduk. Daha yeni başlıyorduk son defa oynadığımız gibi oynamaya… Ama son kez oynadığımızda biz bizeydik, sadece biz bize ve tek bir seyircimiz bile yoktu. Oysa şimdi seyircilerimiz vardı ve yeni seyirciler teker teker geliyor, masanın etrafını çeviriyorlardı. Ciddi bir izdiham vardı… Epeydir çıt çıkarmıyor, sadece oyunumuzu oynuyorduk. Zil çaldığından beri oyunu bozmamıştık. Sadece oynuyorduk. Topu kaçırmayı düşünmeden, sayı almayı düşünmeden, kazanmayı düşünmeden…” |
| | Çeviri: Türkay Yalnız Kapak Resmi: Ed ve Nancy Kienholz Yayıma Hazırlayan: Özde Duygu Gürkan Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 2011 | 2. Basım: Şubat 2022 |
2010 IMPAC Dublin Edebiyat Ödülü Hollandalı yazar Gerbrand Bakker'ın ilk romanı olan Yukarıda Ses Yok, aile çiftliğinde yatalak babasıyla birlikte yaşayan elli beş yaşındaki Helmer'ın hayatından bir kesit sunuyor bize. İlk bakışta son derece sakin ve olaysız görünen bu hayat aslında trajik bir geçmiş üzerine inşa edilmiştir, zira Helmer'ın ikiz kardeşi on dokuz yaşındayken bir araba kazasında ölmüş ve Helmer yoluna "yarım" bir adam olarak devam etmek zorunda kalmıştır. İşin içine, ölen ikizi her daim üstün tutan bir baba ve üstlenilmesi gereken çiftlik işleri de girince, Helmer'ın hayatı hiç istemediği bir istikamette ilerlemiştir. Derken bir gün, ölen kardeşinin sevgilisinden gelen bir mektup Helmer'ın durgun hayatında beklenmedik bir çalkantı yaratır ve zaten hiçbir zaman tam kapanmamış olan eski defterler tekrar açılır. Bakker'ın ustalıklı bir dille kaleme aldığı Yukarıda Ses Yok, geçmişe takılıp kalmış kırgın bir adamın bocalamalarla dolu iç dünyası üzerinden varoluşun temel meselelerini sorgulayan, gücünü yalınlığından alan etkileyici bir roman. |
Diğer kampanyalar için | |
|
| | |
| |